Peru’da Gezilecek Yerler
Peru’da Gezilecek Yerler
Peru’da Gezilecek Yerler
Pasifik Okyanusu’nun kıyılarında yer alan ve insanlık tarihinin en büyük gizemlerine ev sahipliği eden Peru’da gezilecek yerler listemizde neler yok ki! Sırrı hala çözülememiş medeniyetlerden İnkaların topraklarında dünya harikalarını görme check-list’inizi tamamlayıp bambaşka bir kültür olan Quechua insanıyla tanışacaksınız. Patatesin, limonun ve acının memleketinde en güzel yemekleri yiyip balta girmemiş Amazon Ormanlarında kayıp türleri keşfedeceksiniz. Başkent Lima’da gezilecek yerler, İnka medeniyetinin başkenti Cusco,’da gezilecek yerler, Machu Picchu, Kutsal Vadi, Sacsayhuaman ve daha birçok kültür mirasını sizler için yazdık.
Lima
Peru’nun başkenti ve Latin Amerika’nın en büyük 5. şehri Lima, yaklaşık 10 milyon nüfusa sahip. Şehrin ana meydanı olan Plaza Mayor ya da Plaza de Armas, UNESCO tarafından dünya mirasları listesine alınmış. Zamanında boğa güreşlerine, İspanyol meclis toplantılarına ve pazar yerlerine ev sahipliği yapan meydanda Lima’nın ana kilisesi ve Placio de Gabiarno yani belediye sarayı da yer alıyor. Ayrıca meydanın ortasında yer alan ve üzerinde melek heykeli olan çeşme 1651 yılından kalma tarihi bir eser olma özelliğini taşıyor.
Lima’da Gezilecek Yerler
Lima Katedrali
1535 yılında inşa edilmiş olan Lima Katedrali aslında acıklı bir hikayeye sahip. İnka Medeniyeti döneminde 1533 yılında Lima’ya gelen ve Yeni Dünyanın İspanyol Fatihi adıyla anılan Don Fransisco Pizarro, bölgede bulunan İnka medeniyeti yöneticilerin çoğunu öldürüp ülkeyi kendi egemenliği altına almış. Ardından da İspanyolca öğretilen ve Katolik dinine geçen ülkede İspanyol sömürgesi başlatılmış. Pizarro egemenliğini göstermek adına ilk iş olarak Lima Katedralini ve Pizarro Sarayı’nı inşa ettirmiş. Çeşitli depremler ve yangınlar ile yıkılan bu kilise, 3 kere yeniden yaptırılmış ve günümüze ulaşmış. Katedralin önünde de Pizarro’nun bir heykeli ve içerisinde de mezarı yer alıyor.
Pizarro Sarayı
1600’lü yılların başında Lima şehrini egemenlik altına almış olan Don Fransisco Pizarro, kendi adıyla yaşayacağı Pizarro Sarayı’nı inşa ettirmiş. Yine 1600’lerin sonunda çeşitli deprem ve doğal afetler sonucu zarar gören saray, 1900’lerin başında yenilenmiş ve günümüzün hükümet sarayı halini almış. Plaza de Armas’ta bulunan Pizarro Sarayı’nın yanında şehrin ana kilisesi olan ve yine Pizarro tarafından inşa ettirilen Lima Katedrali yer alıyor.
Museo Larco
İspanya öncesi Peru topraklarında yaşayan kültür ve medeniyetleri anlatan Museo Larco, yarım asır önceki Latin Amerika geçmişini anlamak için oldukça önemli. Müzede yalnızca İnka Medeniyeti değil, bölgede yer alan diğer kültürleri ve ayrıca Peru’dan Avrupa topraklarına katılan yiyecek, seramik ve çeşitli eşyaları görmek de mümkün.
Museo Rafael Larco Herrera (Arkeoloji Müzesi)
Lima’nın en önemli arkeoloji müzesi aslında, kolonyal dönemden gelen İtalyan zengin bir aile olan Larco Herreraların çiftlik evleri. Rafael Larco Herrera’nın tarihe ve seramik sanatına olan ilgisi, M.Ö. 1200’lere kadar olan kültürlerin ortaya çıkmasını sağlamış. Dünyanın en büyük İnka-öncesi eserlerini barındıran bu müzeden bulunan tarihi eserlerin çoğu, Peru’nun kuzey kıyılarından çıkarılan İnka öncesi kalıntılardan oluşuyor.
San Francisco Kilisesi
1600’lerde bir yer artı mezarlığının üzerine kurulmuş olan San Francisco Kilisesi, bebek sarısı rengiyle gözden kaçmayan mimari yapılardan. Yüksekliği yaklaşık 20 metrelik çan kulelerine ve barok mimari stiline sahip kilisede dönemin önemli dini eserleri ve resimlerinin yer aldığı bir müze yer alıyor.
Parque del Amor
Lima’da turistler ve yerel halkın kaynaşma noktalarından olan Aşıklar Parkı, Miraflores bölgesinde yer alıyor. Parkın adı, ortasında yer alan öpüşen çift heykelinden geliyor. Okyanusun nefes kesici manzarasına bakan parkta soluklanabilir, halkın içerisine karışabilir ve sokak müzisyenlerinin romantikliğine kendinizi kaptırabilirsiniz.
Barranco Mahallesi
Geçmişte küçük bir balıkçı kasabası olan Barranco günümüzde ressam, heykeltıraş, yazar, şarkıcı ve çeşitli diğer entelektüel sanatçıların yaşadığı bir mahalle. Rengarenk sokakları ve küçük bir meydanı olan Barranco mahallesinin her yanında müzik yapan gençleri görebilir, kütüphanesini ziyaret edebilir ve meydanda yer alan Sarı Kiliseye gidebilirsiniz.
Cusco
Peru’nun doğusunda yer alan ve Güneşin Kutsal Kenti unvanını taşıyan Cusco bu seyahatin olmazsa olmazları arasında. Yaklaşık 3500 metrelik dağların eteklerinde yer alan, İnka Medeniyetine başkentlik yapmış olan Cusco vadisi, 1983’ten itibaren UNESCO Dünya Mirasları Listesinde de yer alıyor. Killke Kabilesi ile birlikte 1000’li yılların başlarında inşa edilmiş olan Cusco’da yüzyıllar boyunca dağların arasından günümüze uzanan kültürlerini muhafaza etmiş olan Quechua insanından etkilenmemek mümkün değil. Cusco’ta gelip dağları ve bambaşka medeniyetteki insanlarıyla büyülendikten sonra bir de manzaralarına bakmak gerek. Machu Picchu’nun yanı sıra Sacred Valley, Inca Trail ve Salkantay Track’de gezgin rotalarının arasında sıklıkla yer alan lokasyonlardan.
Cusco’da Gezilecek Yerler
Plaza de Armas ya da Plaza Mayor, İnkalardan bugüne şehrin ana meydanı olarak kullanılan bölge. Meydandaki kolonyal mimarili yapıların arasında farklı Peru ve İnka bayrakları dikkatinizi çekebilir. İnkaların başkenti Cusco tarihini korumuş ve eski medeniyetin izlerini yaşatmaya devam ediyor.
Cusco Katedrali
Ana meydanda konumlanmış olan Cusco Katedrali aslında zaman içerisinde birkaç yapının birleşmesi oluşmuş. Kolonileşme döneminde 1536 yılında Cusco’ya inşa edilen kilise ve 1559 yılında Viracocha Sarayının üzerine kondurulan yapının bir araya gelmesi ile Cusco Katedrali ortaya çıkmış.
Qurikancha Tapınağı
İnka İmparatorluğu döneminde 1400’lerde inşa edilmiş ve şehirde kullanılan en büyük tapınak olan Qurikancha, Altın Avlu anlamına geliyor. İçerisinde gerçekten güneşi sembolize eden saf altın bir avlunun yer aldığı Qurikancha Tapınağının çoğunluğu, bölgenin işgal edilmesi üzerine yok edilmiş ve altınlar çalınmış.
Sacsayhuaman
Cusco, tarih boyunca yalnızca İnkalara değil farklı birçok medeniyete ev sahipliği yapmış. İnkalardan önce 900 yılından 1200 yılına kadar Sacsayhuaman şehri olarak Killke kabilesi tarafından kullanılan bölge, Cusco’dan yalnızca birkaç kilometre uzaklıkta bulunuyor. Şehrin korunması için kullanılan hisarlara İnkalar döneminde de yenileri eklenmiş ancak bölgenin coğrafi şartları gereği günümüzde yalnızca küçük bir kısmını görmek mümkün.
Pisac
Kutsal Vadi’nin en korunmuş şehirlerinden Pisac, Cusco’ya yalnızca 1 saatlik bir mesafede bulunuyor. Haftanın birkaç gününde pazarın kurulduğu bu küçük kasabaya gelip yerli halkı ve yaşamlarını birkaç saatliğine de olsa görün deriz.
Machu Picchu
Peru seyahatinin belki de yıldız noktası Machu Picchu, And Dağlarının eteklerinde konumlanmış Dünyanın 7 Harikasından biri olan İnka şehri. 1900’lerin başlarına kadar keşfedilememiş ve dokunulmamış olan şehir, günümüzde bile tamamen bilinir durumda değil. Şehrin yapısını oluşturan taş duvarlardan oluşan hisarları, terasları, bitki ve hayvan yetiştiriciliğinde kullandıkları yöntemler ile Machu Picchu ilk günkü gizemini hala koruyor. 1983’te UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesine alınan şehir 2007 yılında Dünyanın Yeni 7 Harikasından biri kabul edilmiş. Machu Picchu’ya gitmek için ise Cusco’dan Aguas Calientes’e eski lokomotifli trenleri kullanıp nostaljik bir yolculuk yapmanız gerekecek.
Nazca Çizgileri
Peru’nun çöllerinde dünyanın en gizemli doğa olaylarından biri yer alıyor. Hala sırrı çözülememiş olan Nazca çizgileri havadan kuşbakışı gözlemlendiğinde, çöl kumlarına kazınmış çeşitli desenlere sahip şekiller. Nazca ve Palpa şehirlerinin arasında yer alan çöldeki bu çizgileri görmeden Peru’dan dönmeyin deriz. İnsanlık tarihinin çözülememiş gizemlerinden biri olan, adına sayısız araştırmalar yapılmış ve belgeseller çekilmiş Nazca çizgilerini gözlemlemek için çölde özel turlar yapılmakta. Yaklaşık yarım saat süren mini-helikopter turları ile Nazca çöllerindeki gizeme tanıklık edebilirsiniz.
Amazonlar
Güney Amerika’yı kaplayan balta girmemiş Amazon Ormanlarının yaklaşık %15’ gibi bir oranı Peru’da yer alıyor. Amazon Nehri boyunca birçok farklı canlının yanı sıra yerel yaşamın hala devam ettiği köyleri görmek mümkün. Iquitos Amazon Ormanları, Manu Ulusal Parkı veya Tambopata Amazon Ormanları maceralarının başladığı bölgeler. Peru’yu ziyaret ediyorsanız pembe yunuslar, tucanlar, piranalar gibi daha önce görmediğiniz bitki ve hayvanları kendi ekolojik habitatlarında inceleyebileceğiniz, Amazon turlarından birine katılın deriz.