Eğlence, Mimari ve Futbol İçerir: Kuzey Ren Vestfalya
Eğlence, Mimari ve Futbol İçerir: Kuzey Ren Vestfalya
Buraya ayak bastığım ilk günden başlayarak keşfetmeye başlıyorum. Zaten buraya gelme amacım gezmek-tozmak değil mi? Tam da bunun için karış karış dolaşıyor ve gözlerimi dört açarak etrafa bakıyorum. Almanya’da öyle şehirler karşıma çıktık ki adeta 50 yıl önceki Almanya’nın sanayideki liderliğini iliklerime kadar hissettirdi. Sadece bu da değil! Bu bölgede eğlence, mimari ve futbol hayatın içinde. En güzel tarafı da bu zaten. Bu yapıların olduğu şehirlerini elimde kameram ile keşfetme zamanı…
Düsseldorf
Kuzey Ren Vestfalya’nın başkenti ve Almanya’nın önemli ekonomik merkezi Düsseldorf, karnavalları, gece hayatı, moda merkezi konumu ile yıldızını parlatıyor. Kentin merkezi Altstadt hemen Ren Nehri kenarında. Altstadt, II. Dünya Savaşı’nda dümdüz edilmiş bir bölge. Şu anda ise geleneksel Alman barları ve restoranlarının burada toplandığı görülüyor. Alman barlarından herhangi birine girerek, kendimi geleneksel siyah bira ile ödüllendiriyorum. Toplam bir kilometrekarelik Altstadt’ta abartısız 260 bar, kafeterya bulunuyor. Kentin birçok yerinde ve hiç beklemediğiniz bir anda karşınıza çıkan heykeller ve anıtlar çok etkileyici. Güler yüzlü heykelleri başım yukarıda, ağzım açık izliyorum.
Köln
Vestfalya’nın en büyük şehri Köln, Almanya’nın ise dördüncü büyüğü. Kuzey Ren Vestfalya’nın turizm, medya ve ekonomi merkezi kent, mimari yapıları ve festivalleri ile de öne çıkıyor. Köln Karnavalı da şehre ayrı bir güzellik katıyor. Aslında Karnaval ile ilgili Düsseldorf ile Köln arasında tatlı-sert bir çekişme yaşanıyor. Bölge insanı kasım ve şubat aylarındaki karnaval zamanı kutlamanın Gerede olacağına dair ikiye bölünüyor. Karnaval zamanı burada bulunduğum için çok şanslıyım. Soğuk ve sert tarafları ile yanlış tanıdığım insanların karnavalda kadar eğlendiklerini ve güler yüzlü olabileceklerini gördüm. Karnaval boyunca birçok noktada konserler veriliyor. Karnaval, şehrin her noktasında hissediliyor. Kentin mimarisi de etkileyici, bir yandan eğlenirken, diğer yandan devasa yapı Köln Katedrali yani Kölner Dom tam karşımda. Zaten Karnaval da buradan başlıyor. Ayrıca şehirde Hohenzollern Köprüsü de görmeye değer. Biraz sakinlik için ise Botanik bahçesi tercih edilebilir. Bilgi panosunda söylenen göre dünyanın en iyi çiçekleri de buradaymış.
Essen
Essen adını ilk kez duyuyor olabilirsiniz ama bir nokta üzerinden Essen’dan bahsetmek istiyorum. ‘Thyssenkrupp’ ismine özellikle İstanbul’da yaşayanlar kesinlikle denk gelmişlerdir. Bu şirket, Almanya’nın ve dünyanın en önemli çelik üreticilerinden. Türkiye’deki metrodan AVM’lere kadar birçok alandaki yürüyen merdivenlerin üreticisi. Yürüyen merdivene dikkat ederseniz, ‘Thyssenkrupp’u göreceksiniz. Şehir, Nazi Almanya’sının etkilerini yerinde görmek için ziyaret edilmeli. Zira burada milyonlarca işçi çalıştırılmış ve kendileri için özel evler, eğlence alanları, yaşam merkezleri kurulmuş. Bu merkezlerin nasıl inşa edildiğine ve düzenlerine şahit olmak için buraya gelin! WAZ gazetesi için çalıştığım süre boyunca burada yaşadım. Şehrin hoş ve sakin bir tarafı var. Ayrıca memleket hasreti de çekmezsiniz kısa gezinizde. Çünkü etraftaki çiğ köfteci, berber, dönerci, kebapçı, bakkal size hiç yabancı değil. Öyle ki bazen kendinizi Türkiye’de sanabilirsiniz.
Duisburg
Westfalya’nın çelik ve ticaret merkezi Duisburg, 20. yüzyılın ortalarında Alman iş disiplinin en bariz örneklerini gösteren il olarak karşıma çıktı. Sanayi şehrinde zamanında her bir maden veya fabrikada 100 binlerce kişi çalışıyormuş. Ve bu çalışanlar için yerleşim yerleri, eğlence mekânları ve yaşam merkezleri kurulmuş. Bugün bile bu yapıları görmek mümkün ama birçok yapı II. Dünya Savaşı’nda yerle bir edilmiş. Geriye kalan yapılar ise karşıma müze, restoran ve kafeterya olarak çıkıyor. Duisburg ile beni şaşırtan nokta ise şudur: Zamanında Almanya’ya Türkiye’den gelen insanlar burada toplanmış. Öyle bir yapı oluşmuş ki zaman ile burada Türkiye kökenli insanların düğün organizasyonu için tek adresi Duisburg olmuş. Sadece Almanya’dan da değil, Avrupa’nın birçok kentinden Türkiye kökenliler düğün alışverişi için bu kente geliyor.
Dortmund
Dortmund’un keyifli bir yanı var. Özellikle ‘futbol hastası’ iseniz, bu şehir sizi çağırıyor. Bölge Schalke 04 ile Borussia Dortmund arasında ikiye ayrılıyor. Dortmund kenti, adından da anlaşılacağı üzere ‘koyu’ bir Borussia destekçisini barındırıyor. Buraya ilk ziyaretim de Borussia – Galatasaray karşılaşması için olmuştu. Stat içinde izlemek için bilet bulamadığımdan, maçı Alter Markt yani meydanda yer alan Almanlar ile beraber izlemiştim. Bileti almakta gecikmiştim, yoksa bilet fiyatları gayet makul burada, 60 Euro. Kent çok küçük olduğundan, bisiklet ile çok keyifli bir şehir turu yapılabilir. Ben de öyle yapıyorum. Bisiklet kiralamak için ise şehrin birçok noktasında olan duraklara uğramanız yeterli. Bir kredi kartı ve cep telefonu numarası yeterli. Holzwickede Tren İstasyonu’ndan Dortmund’u keşfetmeye başlayabilirsiniz. Ayrıca Noel Bayramı’nda dünyanın en uzun Noel Ağacı da burada kuruluyor. Noel için yolunuz buraya düşerse, kesinlikle sıcak şarap yani Glühwein denemelisiniz.