Ankara – Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Ankara – Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Milli Mücadele yıllarının anlatılması ve cumhuriyet dönemimde yaşananları ütopik bir şekilde aktaran Ankara, ideal bir Ankara tasviri yapmaya çalışan bir romandır. Roman ana bölüm olarak üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde banka şefinin eşi olan Selma’nın eşi ile birlikte Ankara’ya gelmesi ve burada yaşamaya başlaması anlatılmaktadır.
Hayatları tek düze olan bu çiftin canları Ankara’da oldukça sıkılmaktadır. Ancak bir taraftan da Milli Mücadele devam etmektedir ve insanların bu uğurda canlarını feda etmesi Selma’nın dikkatini çeker. Özellikle Binbaşı olan Hakkı Bey ile tanışması Selma’nın yaşamını tamamen değiştirecektir. Milli Mücadeleye karşı hiçbir ilgi duymayan eşinin tavrına kıyasla ateşli bir vatanperver olan Binbaşı Hakkı Bey’in heyecanını gören Selma zamanla binbaşıya karşı ilgi duymaya başlar. Daha sonra ise eşinden boşanarak Hakkı Bey ile evlenir.
Milli Mücadele zafere ulaşmış ve şimdi de inkılaplar dönemi başlamıştır. Ancak Hakkı Bey’in de gerçek kişiliği ortaya çıkmaya başlamıştır. Hakkı Bey ulusal menfaatler yerine kendi menfaatlerine çalışan birisi olmuştur. Selma bu durum sonrasında eşinden ayrılır. Öğretmen olarak çalışmaya başlayan Selma bu durumda da Neşet Sabit isimli idealist birisi ile tanışır ve tüm benliklerini ülkelerinin kalkınması için sarf ederler.
Ana Fikir
Tüm yurttaşların özveri göstererek ülkenin kalkınma ve aydınlanma yaşayabileceği kitabın ana fikridir.
Romandaki Karakterler
Selma: İyi eğitim görmüş olan Selma romanın baş karakteridir. Vatan duyguları zamanla gelişmiş ve milliyetçi olmuştur.
Hakkı Bey: Milli Mücadelede önemli katkıları olmasına rağmen daha sonra kendi menfaatleri ile çalışan biri olmuştur.
Nazif Bey: Olan bitenleri pek umursamayan bir kişiliktir.
Neşet Sabit Bey: İyi eğitim görmüş, iyi niyetli ve temiz duygulara sahip bir kişidir.
Yazar Hakkında
1889 yılında dünyaya gelen Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Türk edebiyatının önemli yazarları arasında bulunmaktadır. Yazdıkları ile bir dönemim tanıklığını son derece başarılı bir şekilde yapmıştır. Ayrıca yazdıkları ile yeni Türkiye Cumhuriyetinin nasıl şekillendiğini de takip edebilmek mümkün olmaktadır. Özellikle bireyci düşünceler yerine toplumsal olanın her şeyin önünde olduğunu düşünür ve yazılarının tamamında bunu görmek mümkündür.