Keşfedilmemiş Avrupa Şehirleri
Keşfedilmemiş Avrupa Şehirleri
Bruges ve Venedik gibi ünlü yerler Avrupa’nın pitoresk kentlerinin ne kadar güzel olabileceğini örneklendirirken, Amsterdam, Barselona gibi yerler turistlerin yoğun kalabalıklar oluşturduğu şehirler arasında bulunuyor. Neyse ki bu kıta’da, en eski hikaye kitaplarına konu olan kasabalardan bir kısmı hala gözlerden uzak kalmış durumda. Bir zamanlar Hollywood’un seçkinleri tarafından tercih edilen rüya gibi bir İtalyan plaj kasabasından, harika manzaralar sunan Portekiz köylerine kadar turistler tarafından keşfedilmemiş Avrupa şehirlerini gezginlerin beğenisine sunuyoruz.
Arnarstapi ve Hellnar, İzlanda
İzlanda’nın batısında ve bir zamanlar gelişmekte olan Snaefellsness yarımadasının güney kıyısında bulunan Arnarstapi, zamanla küçük bir balıkçı kasabası haline geldi. Eğer özel ve muhteşem bir deneyim edinmek isterseniz mutlaka görkemli Stapafell Dağı’nın eteklerine gitmelisiniz. Arnarstapi gibi şehrin her yerinde harikuladelik barındıran Hellnar’da, övgüyle bahsedilen sahiller, kurumuş lav akıntılarının oluşturduğu tuhaf şekiller ve daha fazlası var.
Sperlonga, İtalya
İtalya'nın gizli kalmış yerlerinden biri olan Sperlonga tam da masmavi kıyıları olan Tyrrhenian Denizi’nin arasında yer alıyor. Turistlerin akın akın gittiği Roma’ya arabayla sadece 90 dakika mesafedeki bu kasaba 1950 ve 60’lı yıllarda Hollywood yıldızlarının uğrak noktasıydı. Marlene Dietrich, Arthur Miller gibi tarihi yıldızların burada evleri olduğu söyleniyor. Şehirdeki beyaz renkli evlerin ve kıvrımlı şirin yürüyüş yollarının bugün selfie çubuklarıyla gezen gezginler tarafından taşmaması daha da şaşırtıcı. Romalıların inşa ettiği dar merdivenlerden pırıl pırıl plajlara doğru inebilir, turistler tarafından keşfedilmemiş Avrupa şehirlerinden birinde olmanın tadını çıkarabilirsiniz.
Folegandros, Yunanistan
Kızkardeşi Santorini’nin gölgesinde kalan Folegandros gizli kalmış bir Ege hazinesidir. Sadece 650 nüfuslu adaya feribot seferleriyle ulaşmak zor olsa da, dört saatlik bir su yolculuğu yapmaya gerçekten değiyor. Ana caddesi olan Hora’nın 200 metrelik bir uçurumun üstüne tünemiş tipik badanalı evleri sizi turist kalabalığından kurtarıp sakin bir tatil geçirmenizi sağlıyor. Buraya gelirseniz eğlenceli bir taverna ortamında taze yakalanan ahtapotun tadına bakmayı ya da sessiz beyaz çakıllı plajında güneşin tadını çıkarmayı unutmayın.
Clonakilty, İrlanda
Bir sahil kasabası olan Clonakilty, rengarenk evleriyle ve geniş kumlu plajlarıyla size İrlanda misafirperverliğinin küstahlığını yaşatıyor. Dahası, ana cadde üzerinde canlı müzik çalan barları, harika restoranları, şirin sokakları var. Aklımıza gelmişken; burada 1880’lerden beri ülkenin en iyisi olarak bilinen kara puding adında leziz bir tatlı var. Denemeden sakın dönmeyin.
Marvão, Portekiz
Portekiz‘in ‘Eagles Nest’ olarak bilmem Marvão köyü, ülkenin Serra de Estrella dağlarının muhteşem manzaralarını sunuyor. Marvão’nun en büyük varlığı, 13. yüzyıldan kalma granit kalesidir. Şehrin şirin kiremitli çatılarını ve gün batımı manzarasına sahip sakin Alentejo kırsal alanını keşfetmek için güzel bir gün seçip yola koyulun.
Kladská, Çek Cumhuriyeti
Keşfedilmemiş Avrupa şehirleri arıyorsanız sizi doğal göllerin üzerinde ahşap geçitlerle dolu, panaromik manzaraları olan Kldadska’da bir tura alalım. Şehirde, insanların rahatça kullanabilmeleri için yürüyüş parkurları, Çek Cumhuriyeti’ne ait yeşil ormanları, turba bataklıklarını ve pırıltılı gölleri haritalandırılmış. Doğa severlerin buraya göz atmasında fayda var.
Koguva, Estonya
Estonya’nın batı kıyılarında bulunan Koguva, keşfedilmemiş Avrupa şehirleri arasında ilginç yerlerden biri. 18. ve 19. yüzyıllardan kalma çatılı evler, tahta arabalar ve bu yalın köyü oluşturan eski yel değirmenleri dikkat çekici görüntüler oluşturuyor. Tüm kasaba, bir devrin uzun zamandır güzellikleriyle ve tarihiyle yaşayabileceğine tanık olarak duruyor.
Lastovo, Hırvatistan
Hırvatistan’ın pırıl pırıl turkuaz suları ve pastel renkli sahil kasabaları, dünyanın dört bir yanından gelen güneşe özlem çeken gezginleri büyülüyor. Neyse ki kalabalıktan haz etmeyenler için, bu Akdeniz gemisinde hala bazı gizli köşeler kalıyor. Küçük Lastovo kenti, Hırvat kıyılarından ikinci en uzaktaki ada. Turuncu renkli ve en fazla 800 kişinin yaşadığı bu kent turist akınına uğramamış mükemmel yerlerden biri. Şöyle bir durum var ki; sizin iyi de olabilir kötü de ama, burada ( sosyal medya bağımlılığınızın düzeyine bağlı olarak) WiFi bağlantısı yok. Yani buraya gelirseniz bir kaç günlüğüne interneti unutun. Bunun yerine lezzetli yerel şarapları tadın, bire bir verilen mızraklı balıkçılık derslerine katılın ve doğal park ilan edilen Untamed’de sakin bir gün geçirin. İnternete değil kendinize vakit ayırın!
Kotor, Montenegro
Karadağ’ın başka bir Adriyatik inci olan Kotor, engebeli kireç taşı doruklarının ortasında bulunan ulaşılması zor yerlerden biri. Bu labirente benzeyen liman kenti, Ortaçağ merdivenleriyle ve surlarıyla doğal bir açık hava müzesi gibi.
Viscri, Romanya
Bazı haritalarda bile bulunmayan Viscri, Rumen kalplerin derinlerde yatıyor. Arazi üstündeki yollar, demirden yapılan eşyalar ve at arabaları ile erken Ortaçağ’daki bu mezrada eski Sakson geleneklerini sonuna kadar yaşayacak ve deneyimleyeceksiniz. Köy merkezindeki kulelerden birinde bulunan folklor müzesi ve güçlendirilmiş Gotik kilisesi ile (Transilvanya’nın en eski üyesidir). her yer UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alıyor. Köylülerden bazıları, evlerini ev yapımı yemeklerin yapıldığı konuk evlerine dönüştürmüş durumda.
Lavenham, İngiltere
Suffolk bölgesindeki Lavenham’da tek taraflı ahşap olan evler bulunuyor. Eğri büğrü çiftlik evleri, Ortaçağdan kalma bu İngiliz kasabasına şahitlik etmenizi sağlıyor. Bir zamanlar ( Tudor döneminde ) ülkenin yün ticaretinin merkezi olan ve eski çağdan kalma pubları olan Lavenham günümüzde şirin butik otelleri ile uyku dolu bir yer haline geldi. İngiliz kırsallarını keşfetmek isterseniz burasu mükemmel bir ana üs.