JET LAG İLE BAŞA ÇIKMA YOLLARI
JET LAG İLE BAŞA ÇIKMA YOLLARI
Eğer kıtalararası bir seyahat yaptıysanız ya da “Lost in Translation” adlı filmi izlediyseniz, bütün bunlar tanıdık gelebilir.
Her ne kadar kulağa biraz romantik gelse de, birçok uzak seyahatte yaşanan “jet lag” olgusu dinlenmek için gittiğiniz yolculuğu kabusa dönüştürebilir. Hatta tatil dönüşü yeni bir tatile ihtiyaç duyabilirsiniz.
Biz de jet lag ile başa çıkmanın yollarını araştırdık; günlük rutininizde yapacağınız birkaç değişiklik ile jet lag etkilerini en aza indirgeyebilirsiniz. Nasıl mı?
Uçuştan Önce Bedeninizi saat farklarına hazırlayın
Seyahatiniz sizi yalnızca binlerce mil uzağa taşımayacak ayrıca birçok saat dilimi de atlamış olacaksınız. Zaten jet lag yaşamamızın nedeni de burada yatıyor: Her insanın içindeki yatıp kalkma zamanlarını ayarlayan biyolojik saatin dış dünyadaki saatle uyumsuzluğu. İçinizdeki saatin dışarıdaki saate uyum sağlaması için biraz zaman gerekiyor ve bu geçiş sürecinde bedeninize ne kadar yardım ederseniz o kadar iyi. Jet lag genel olarak en az 3-4 saat dilimi farkı olan destinasyonlara gidildiği zaman yaşanıyor. Yani İstanbul’dan Paris ya da Londra’ya giderseniz pek sıkıntı yaşamıyorsunuz ama New York, Buenos Aires ya da Tokyo’ya gidecekseniz burada yazılanları dinlemekte fayda var. Ayrıca doğu yönüne yapılan seyahatlerde (İstanbul’dan Pekin’e gidiş ya da Boston’dan İstanbul’a dönüş) jet lag etkilerinin daha fazla olduğunu hatırlamakta fayda var. O yüzden doğuya yapılan seyahatlerden birkaç gün önce erken yatmanın, batıya seyahatlerde ise birkaç gün önceden geç yatmak hiç fena bir fikir değil.
Gece uçuşu seçin
Bu şekilde varacağınız destinasyona sabah ya da öğlen vakti varabilirsiniz. Uçağa binin, yemeğinizi yiyin ve uyuyun. Vardığınızda sanki yeni bir sabaha uyanmış gibi davranabilirsiniz.
Uçuş kiti oluşturun
Uçuş boyunca rahat bir uyku çekmeniz ve kendinizi sıcak tutmanız bedeninizin kendini yeni destinasyona uyum sağlamasında epey yardımcı olacak. Yanınıza mutlaka kulak tıkacı, uçuş yastığı, göz maskesi ve her ihtimale karşı battaniye ya da bir üst alın. Ayrıca ilk defa uzun mesafe uçacaksanız baş ağrısı ihtimaline karşı ağrı kesici almak da iyi olabilir.
Rahat giyinin
Havaalanına ulaşım, check-in, aktarma ve diğer beklemeleri de eklerseniz yolculuğunuz ortalama 9-15 saat kadar sürecek. Bu süre boyunca çok yürüyecek, oturacak, eşya taşıyacak ve uyuklayacaksınız. O yüzden, bedeninize bir iyilik yaparak rahat kıyafetler ve ayakkabı giymeniz hayatınızı kurtabilir. Uzun yolculuklar için bol pantolon, t-shirt ve ekstra çoraplar (evet, uzun yolculuklarda ayakkabılarınızı çıkarırsanız kimse sizi yargılamaz) birebir. Eğer uçuştan sonra mutlaka farklı kıyafet giymeniz gerekiyorsa, belki de yanınıza almak fena bir fikir olmayabilir.
Şunları kesinlikle yemeyin, içmeyin
Kafein ve alkol içeren her türlü içecek (kahve, çay, sıcak çikolata, kola, gazoz, bira, şarap, kokteyl). Ayrıca ağır yiyeceklerden de kesinlikle kaçının. Bu şekilde yolculuk boyunca sindirim sorunlarını önleyebilir, rahatça uyuyabilirsiniz.
Uçuş Sırasında Koltüğünüzü doğru seçin
Her ne kadar business ya da first class konforuyla uçamayacak olsanız da, birkaç küçük hamle ile en iyi ekonomik koltuğu seçebilirsiniz. Bu konuda online check-in seçeneğini de kullanabilir ya da check-in görevlisiyle sıkı bir sohbete girebilirsiniz. Bu konuda en iyi yerler uçağın acil çıkış noktaları ve (büyük uçaklarda tuvalet için ayrılan) bölüm başları. Buradaki ekstra boşluk sayesinde önünüzde ayaklarınızı rahatça uzatabilirsiniz. Peki hangi koltuklardan uzak durmalı? Uçağın arkası, özellikle de arka acil çıkıştan sonrası. Çünkü uçağın yaşadığı her sarsıntıyı daha çok hissedersiniz. Ayrıca, koridor kenarı yerine cam kenarı alarak komşularınızla yaşayacağınız tuvalet sorunlarının önüne geçebilirsiniz.
Saatinizi gideceğiniz yerin saatine ayarlayın
Bu sizi zihnen gideceğiniz yere hazırlayacak.
Bol bol su için
Su dediysek, saf sudan bahsediyoruz. Jet lagin en büyük dostlarından birinin vücudunuzu susuz bırakmak olduğunu unutmayın. Ayrıca kafein ve alkol perhize devam edin. Her ne kadar havaalanı lounge’ları ve kabin görevlileri aklınızı çelmeye çalışsa da, seyahatinizin en iyi şekilde başlayacağına/biteceğine ve jet lag yaşamayacağınıza konsantre olun.
Sanki varacağınız yerdeymişsiniz gibi uyuyun (ya da uyumayın)
Eğer gideceğiniz yerde o anda sabah yaşanıyorsa, uyumaktan açının. Eğer gideceğiniz yerde o anda gece yaşanıyorsa, uyumaya çalışın. Jet lag ile başa çıkmanın en basit kuralı belki de bu.
Teknolojiden uzak durun
Bazıları için müzik dinlemek ya da film izlemek uyumayı kolaylaştırabilir. Ama genel olarak uyku kalitenizi etkileyecek ve uykunuzu bölecek aktivitelerden uzak durun. Ayrıca karanlık uçak holünde yakacağınız lambanın ya da televizyon ekranının ışığının gözlerinizi etkileyebileceğini unutmayın.
Uçuştan Sonra
Aktif olun, güneş görün
Eğer vardığınız yerde sabah yaşanıyorsa, hemen kendinizi dışarı atın ve biraz güneş görün, aktif olun. Gün ışığı ile temas bedeninizin adaptasyon sürecini hızlandıracak. Eğer pek güneşli bir yerde değilseniz, o zaman başka ışıkları deneyin. Eğer sonunda jet lag azalacaksa, buna yatak odasının ışığını açmak da dahil.
Hafif yiyecekler yiyin
Bu yalnızca biyolojik saatinize değil, sindirim sisteminize de yardımcı olacak. Sadece bedeninizin adaptasyonunu hızlandırmayacaksınız, ayrıca seyahatlerde sık sık yaşanan ishal ya da kabızlık sorunlarının da önüne geçeceksiniz.
Melatonin almayı düşünün
Melatonin bedenin doğal olarak salgıladığı uyku hormonunun ismi. Eğer gerçekten uyumakta güçlük çekerseniz (doktorunuza sorarak) melatonin hapları alabilirsiniz. Hapları yatmadan 30 dakika önce almanız yeterli.
Jet lage iyi gelen yiyecekler
Melatonini doğal yollardan almak isteyenler limon, zencefil, vişne (suyu) ve muz tercih edebilirler.
Kendinize zaman tanıyın
Jet lagi bir an önce atlatmak isteseniz de, kendinize biraz zaman tanıyın. Bu sürecin doğal ve geçici olduğunu unutmayın. İster seyahatin ilk günü ister son günü olsun, kendinize biraz zaman tanıyın ve günlük temponuzu yavaşlatın. Dinlenin biraz… zaten tatil yapmanın bütün anlamı bu değil mi?