Efruz Bey – Ömer Seyfettin
Efruz Bey – Ömer Seyfettin
Meşrutiyet döneminde her kılığa giren ve kişilik olarak rüzgar nereden eserse oraya yönelen Efruz Bey’in komik anları romanın ana konusudur. Efruz Bey, bir dönemde yaşayan farklı kişileri kimliğinde barındıran bir karakterdir. Olduğundan her zaman farklı görünmeye çalışan Efruz Bey, şan ve şöhrete çok düşkün olup ünlü olmak istemektedir. Ancak kişiliği oldukça bozuktur ve her zaman kendi çıkarını düşünmektedir. Kendisini, Meşrutiyet yıllarında ünlü yapmak için hürriyet kahramanı olarak ilan etmiştir.
Meşrutiyetçilerin ortaya çıkması ile birlikte Efruz Bey’in bir kahraman olduğu anlaşılır ve bu sefer de Efruz Bey kendisine asillik arayışına çıkar. Prens Efruz Dö Kızıl adını alan kahraman, kendi adında yanlış batılılaşma, yozlaşma, yabancı olana hayranlık gibi tüm olumsuzlukları yaşamaya başlar. Bu durumu da ortaya çıkınca birden milliyetçi kesilir ve etrafındakilere milliyetçilik aşılamaya başlar. Konuyla ilgili çeşitli konferanslar düzenler, broşürler dağıtır. Ancak fikirleri ve söylemleri hep kulaktan dolma ve yanlışlıklar ile doludur. Daha sonra eğitim alanına da el atan Efruz Bey burada da kendisini önemli bir eğitmen olarak gösterir ancak sahtekâr olduğu açığa çıkar.
Ana Fikir
Her dönemde işine layık olmayan ve sadece ünlü olmak isteğiyle ortaya çıkan insanlar kendilerini sadece gülünç duruma düşürmektedir.
Romandaki Karakterler
Efruz Bey: Ne istediğini bilmeyen, sadece ünlü olmak isteyen ve hiçbir meziyeti olmayan, yaptıkları ile kendisini gülünç duruma düşüren bir karakterdir.
Yazar Hakkında
1884 yılında dünyaya gelen Ömer Seyfettin, Türk edebiyatının en tanınan öykü yazarları arasında yer almaktadır. Neredeyse tüm yazarlık yaşamı boyunca öykü alanına ağırlık vermiştir. Kısa hikayeciliğin kurucusu olması bakımından önemlidir. Dönemine göre yazdığı öykülerde sade bir dili savunmuş ve böylesi bir dil kullanmıştır. Özellikle milliyetçiliği savunan görüşü yüzünden yazdıklarında bu açıkça görülmektedir. Masallar da kaleme almış olan Ömer Seyfettin, milli bir bilinç oluşturmak için uğraşmıştır. Askerlik görevi yüzünden savaşları ve cepheleri de yakından bilen Ömer Seyfettin, yaşamının son yıllarında sadece gazeteciliğe ve yazarlığa kendisini vermiştir. Hastalığı yüzünden genç yaşta, 1920 yılında vefat etmiştir.