Tavsiyemiz
Filtreler
Hizmet Kategorileri
Sağlık
blog-image tavsiyemiz

Salzburg’da Gezilecek Yerler

Salzburg’da Gezilecek Yerler

author
Admin
28/09/2024
 

Avusturya’nın incisi, klasik müziğin başkenti Salzburg’da gezilecek yerlerden en güzel 10 tanesini listeledik. Dört bir yanı barok mimariyle tasarlanmış yapıların sardığı daracık sokakları, Alplerin bakmaya doyamayacağınız manzarasıyla Mozart’ın şehri Salzburg, adını atlında yatan tuz madenlerinden alıyor. Avusturya’nın 4. büyük şehri olan Sazburg’u ikiye bölen ve güzel havalarda üzerinde tekne turlarının da yapıldığı 225 kilometrelik Salz Nehri ise Alp Dağlarının eteklerinden geliyor. 1997 yılında UNESCO Dünya Mirasları Listesine girmiş olan bu kent özellikle hafta sonu için küçük kaçamaklar yapmak isteyenlerin favori adresleri arasında. Yeşilin her tonuna doyacağımız, tarih ve mimarinin göz dolduran birleşimiyle bir masaldan fırlamış gibi gözüken Salzburg’da görülmesi gereken yerleri merak edenleri yazımızın devamına alalım. 

 

Mirabell Sarayı ve Bahçeleri 

 

Salzburg’un en görkemli sarayı olan Mirabell Sarayı, 1606 yılında Prens-Başpiskopos Wolf Dietrich tarafından sevgilisi Salome Alt’a hediye olarak yaptırılmış. Günümüzde Salzburg’un ana belediye binası olarak kullanılan Mirabell Sarayı ve büyüleyici güzellikteki Mirabell Bahçelerinin yalnızca bir kısmı ziyarete açık. Sarayın gezilebilir kısımlarından en dikkat çeken bölümlerinden biri Marble Room yani Mermer Salon. Yalnızca odaya ulaşmak için bile melek heykellerinin olduğu bir merdivenden geçmeniz gerekiyor. Öyle ki Mermer Salon zamanında Mozart’ın canlı konserlerine de ev sahipliği yapmış. Sarayın bir diğer göz alıcı noktası olan Mirabell Bahçeleri, 1690 yılında Başpiskopos Ernst von Thun’un isteği ile tasarlanmış. Peyzaj stilinde barok yapısının kullanıldığı bahçelerde Büyük Çeşme, Çit Tiyatrosu, Cüce Bahçesi gibi bölümler de yer alıyor. Günümüzde Mirabell Sarayı ve Bahçelerinin belirli bölümleri düğün, konser, davet gibi çeşitli organizasyonlara ev sahipliği yapıyor.   

 

Residenzplatz 

 

Salzburg’un ana meydanlarından Residenzplatz, 16. yüzyılda Prens-Başpiskopos Wolf Dietrich von Raitenau’nun isteği üzerine tasarlanmış. Barok tarzında tasarlanmış hükümet konağı DomQuartier Salzburg, başpiskoposların eski sarayı olan ve içerisinde geniş bir dini sanat eserleri koleksiyonu barındıran Salzburg Residence, meydanın ortasında yer alan ve barok tarzda tasarlanmış olan mermer çeşme Residenzbrunnen gibi birçok tarihi yapı Residenzplatz meydanında yer alıyor. Residenzplatz’dan bir diğer ana meydan olan Mozartplatz’a ve Salzburg Katedraline de kolaylıkla ulaşılabiliyor. Noel pazarları, yeni yıl kutlamaları ve çeşitli festivallerin de gerçekleştirildiği meydanda sene boyunca birçok etkinliğe denk gelmeniz mümkün. 

Getreidegasse Caddesi 

 

Salzburg’ta alışverişin kalbi olan Getreidegasse Caddesi hem yerel halk hem de şehri ziyaret eden turistler için vaz geçilemez durakların başında yer alıyor. Salzburg eski şehir merkezinde yer alan Getreidgasse, Mozart’ın doğduğu ev olan Mozart’s Geburtshaus, St. Blasius Kilisesi gibi birçok tarihi noktaya da ev sahipliği yapıyor. Dünyaca ünlü lüks markaların mağazalarının sıralanmış olduğu Getreidgasse Caddesinin en çok dikkat çeken özelliği ise bu mağazaların her birinin birbirinden farklı stilde tasarlanmış tabelalara sahip olmaları. Tarihi binaların yer aldığı bu şık sokakta gezerken Salzburg halkıyla yakından tanışabilir ve yıldızlı şeflerin yemek hazırladığı restoranlarda farklı lezzetlere doyabilirsiniz. 

 

Mozart’s Geburtshaus 

 

Avusturya’da Salzburg’un dört bir yanı Mozart’a çıkıyor desek yeridir. Mozart ismiyle dolu caddeler, kafeler ve Mozart’ın yaşadığı evlerin dolu olduğu Salzburg’ta Mozart’ın doğduğu ev olan Mozart’s Geburtshaus ünlü Getreidegasse Caddesinde yer alıyor. Dünyaca ünlü piyanist ve besteci Wolfganf Amadeus Mozart 27 Ocak 1756 yılında doğduktan sonra hayatının neredeyse 18 yılını bu evde geçirmiş. Getreidegasse Caddesindeki klasikleşmiş tarihi açık sarı ve 3 katlı binalardan biri olan Mozart’s Geburtshaus, günümüzde müze olarak kullanılıyor. Mozart’ın ve ailesinin şahsi eşyalarına ev sahipliği yapan müzeyi gezebilir ve bir dâhinin doğuşunu yakından inceleme fırsatını bulabilirsiniz. 

 

Salzburg Katedrali (Salzburger Dom) 

 

Salzburg’un en dikkat çeken dini yapısı olan Salzburg Katedrali oldukça köklü tarihte bir geçmişe dayanıyor. 774 yılında inşa edilen katedral, yıllar içerisinde aldığı zararlar sonucu düzenli olarak revize ediyor. Salzburger Dom’un günümüzdeki barok tarzda görünüme kavuşması ise son gerçekleştirilen restorasyon olan 1628 tarihini buluyor. Residenzplatz kemerinden geçtikten sonra ulaşacağınız Meryem Ana heykeliyle tanınan Domplatz meydanında yer alan Salzburg Katedrali, yeşil kubbeli ikiz çan kuleleri ile de oldukça dikkat çeken bir mimari yapıya sahip. Salzburg Katedrali’nin özellikle de yerli ve yabancı turistler tarafından ilgi görmesinin nedeni de Mozart başta olmak üzere daha birçok tarihi kişiliğin vaftiz edildiği kilise olması. Ayrıca sanat meraklıları için katedralin içerisinde sene boyunca birçok klasik müzik konserinin gerçekleştiğini de hatırlatalım. 

 

Mozartplatz (Mozart Meydanı) 

 

Salzburg eski şehrin bir diğer önemli meydanı da Residenzplatz ve Waagplatz meydanları arasında yer alan Mozartplatz yani Mozart Meydanı. Johann B. Stiglmayer tarafından yapılmış olan bronz Mozart heykeli ise 1846 yılında Mozart’ın oğlunun da davet edildiği açılıştan beridir adını yansıtır biçimde Mozartplatz’ın tam ortasında yer alıyor. Salzburg’un tarihine dair fikir edinebileceğiniz Salzburg Müzesinin de yer aldığı meydanın hemen yan tarafında ise de Salzburg Katedrali yer alıyor. 

 

Kapitelplatz 

 

Salzburg Kalesinin tepeden baktığı, Salzburg Katedrali, Başpiskoposluk Sarayı ve Aziz Peter Manastırı ile çevrelenmiş olan Kapitelplatz, Residenzplatz’ın da hemen bitişiğinde yer alan bir başka meydan. Kapitelplatz’ı Salzburg şehrinin diğer meydanlarından ayıran özelliği ise tam ortasında yer alan çikolatayı temsil eden altın kaplama küre ve üzerinde yer alan adam figürü. Stephan Balkenhol tarafından tasarlanan ve “Sphaera” ismi verilen bu 9 metre boyundaki ve 300 kilo ağırlığındaki heykel, Salzburg Sanat Projesi için özel olarak hazırlanmış. Sphaera heykelinin yanı sıra Kapiyelplatz’ın dikkat çeken bir diğer unsuru da devasa satranç tahtası. Oyununa güvenen kendini bir de tarihi Kapitelplatz meydanında göstersin diyelim ve devam edelim. 

 

Aziz Peter Manastırı 

 

7. yüzyıldan kalma tarihi bir dini yapı olan St. Peter Manastırı, dünyada Almanca konuşulan en eski dini yapı olarak biliniyor. Günümüzde hala manastır işlevine devam eden yapının sadece belirli bölümleri gezilebiliyor. Yıllar içerisinde yapılan restorasyon ve eklenen bölümler ile Romanesk, Gotik, Rokoko ve Rönesans gibi farklı mimari stillere sahip olan Aziz Peter Manastırında aynı zamanda Prens ve Başpiskopos Guidobald von Thun’un isteği üzerine inşa ettirilen ve “Long Gallery” olarak isimlendirilmiş bir sanat galerisi de yer alıyor. St. Peter Manastırında aynı zamanda Mozart’ın ablası ve Salzburg’daki daha birçok tarihi kişiliğin mezarları yer alıyor. 

 

Hohensalzburg Kalesi 

 

Hohensalzburg Kalesi ya da Salzburg Kalesi, Salzburg’un ikonikleşmiş yapıları arasında ilk sıralarda gösteriliyor. Salzburg’a kuşbakışı bakan ve şehrin dört bir yanından rahatlıkla görülebilen Hohensalzburg Kalesi, ilk olarak 1070’li yıllarda prensliği koruma amacıyla yaptırılmış. Yıllar içerisinde zarar gören kalenin günümüzdeki halini alması ise 16. yüzyılın başlarına dayanıyor. Şehrin büyüleyici manzarasına karşı konumlanmış olmasının yanı sıra Salzburg Kalesi, Avrupa’nın barok mimari tarzında örnek gösterilen yapıları arasında yer alıyor. Salzburg Kalesi’ne ulaşmak için Kapitelplatz’dan kalkan mini-tramvaylara binmeniz gerekiyor. Ayrıca meraklılarına duyuralım; Altın Salon bölümünde sene boyunca Mozart’ın senfonilerinin gerçekleştirildiği müzik dinletileri ve konserler veriliyor. 

 

Hellbrun Sarayı 

 

1600’lü yılların başında Prens-Başpiskopos Markus Sittikus’un isteği üzerine yazlık olarak yaptırılan Hellbrun Sarayı, Avusturyalıların gözde yapıları arasında başı çekiyor. Salzburg şehir merkezinin yaklaşık 5 kilometre dışarısında yer alan Hellburg Sarayı, deyim yerindeyse Alp dağlarının eteklerinde yeşilliklerin arasındaki cennet. Rönesans mimari stili göz önünde bulunarak tasarlanmış olan Hellbrun Sarayı, devasa bahçesi ve içerisinde yer alan sanat eserleri ile de bu sarayı görülmesi gereken noktalardan biri haline getiriyor. Salzburg nerede kalınır içeriğimizi incelemeyi unutmayın.