İlişkiye zarar veren şeyler
İlişkiye zarar veren şeyler
İlişkiye
zarar veren şeyler
İlişkiyi bir
çok şey etkiler bunu gerek insanların özelikleri gerek karşılaştığı şeyler
yaptığı hareketler aklınıza 100 tane etken gelebilir. Ama çoğu genelde aynı
sebeblerden dolayı ortaya çıkar. Uzman psikolog doktorlara size ilişkinize
zarar veren şeyler den korunmanızı ve ilişkinizi ayakta tutmanın yolları hakkında
önemli bilgiler vermektedir. Tüm önerileri detaylı izlemenizi ve okumanızı rica
ediyoruz bize bu değerli bilgileri veren Psikologlara teşekkür eder sağlıklı ve
huzurlu günler dileriz.
Suçlamaya
Dikkat
“Sen her zaman…” ve ya “Sen hiçbir süre…” diye başlayan cümleler şikayet değil,
suçlama içeriyor. şikayet ve suçlama arasındaki ayrım büyük ciddiyet taşıyor.
Bu nedenle tartışmalarda ikisini ayırmak gerekiyor. şikayet şu biçimde
olabilmekte: “akşam olunca eve geldiğimizde benimle konuşmaman beni aşırı
üzüyor.”
Bu cümle
karşımızdaki kişi hakkında herhangi bir suçlama içermiyor. lakin suçlama içeren
cümleler, sorunu konuşmak için sert bir başlangıç olmakta. Negatif duygular
uyandırarak karşımızdaki insanın öfkelenmesine yol açıyor. Suçlama bitkisel
şekilde savunmayı doğuruyor.
Partnerinizi suçlamaya başladığınızda ise o da kendini savunmaya başlıyor.
Savunma
ve hata
Herhangi bir saldırıya maruz kaldığında kişi kendini savunmaya başlıyor. Bunu
da yaptığı hatayı kabul etmeyerek, tersine karşısındaki insanın, bu hatayı
yapmasına engel olmaması nedeniyle onu suçlayarak yapıyor. Bu hal, karşı
tarafın da kendini savunmasına yol açıyor. Yaşananların sorunun çözümlenmesine
hiçbir şekilde katkısı olmadığı gibi, içinde bulunulan durumu daha da
kötüleştiriyor.
Aşağılama
ve Hor görme
Bu hal, tartışmalar sırasında karşımızdaki kişiyle dalga geçme, alay etme,
küçük düşürme bu gibi sözler ve bunlara uygun beden hareketlerini içeriyor.
bununla birlikte gözleri devirme, küçümseyerek bakma bunun gibi bazı mimikler
içinde bulunulan durumu daha da kötüleştiriyor. durum böyle olunca
aşağılandığını, küçük düşürüldüğünü düşünen yan için problemle ilgili konuşmak
ve çözüm aramak imkanı olmayan bir hale geliyor. Bu halde ya ortamı terk ediyor
ve ya iletişimi kesiyor. Boşanmanın en ciddi belirleyicisi de bu olmaktadır.
mutlu evliliklerde aşağılama ya da hor görmenin nerdeyse sıfır olduğu
biliniyor.
Araya
Duvar örme
Bu durumda partnerlerden biri, daha çok fazla da dinleyici olan taraf,
iletişimi kesip, genelde da ortamı terk ediyor. Karşımızdaki kişiyi gerçekten
dinlediğimizde bunu beden dilimizle, sima ifadelerimizle ve verdiğimiz
tepkilerle dikkat çekici ediyoruz. lakin duvar ören taraf bunlardan hiçbirini
yapmıyor. Gottman’a göre erkekler bunu kadınlardan daha fazla yapıyor ve nispet
yüzde 85’i bulunuyor. Bu nedenden dolayı Gottman bunu yapanın bir kadın olması
biçiminde yaşanılan durumun boşanmanın habercisi olabildiğini belirtiyor. Erkek
duvar ördüğünde bu durum hanım için çok aşırı üzücü oluyor ve konuyu uzatma
eğilimini artırıyor. Dolayısıyla erkek bu davranışı konuyu bitirmek için yapsa
da sonuçta tam tersine dönüyor.
Sonradan
fark edilmiyor
Bazı çiftlerde “Mahşerin Dört Atlısı” şekilde bilinen davranışların hiçbirine
rastlanmıyor. profesyonel Psikologlar, eşlerin bir uzmana başvurduğunda her
şeyin yolunda olduğunu belirttiklerini söyleyerek, “Tam da bu yüzden ötürü
neden çift terapisine geldiklerini kendileri de tam olarak bilemiyor.
Dolayısıyla burada herhangi bir olumsuzluk olmaması, problem yokmuş benzeri
davranmaya yol açabiliyor. ancak bir sorun olması için daima olumsuzluk
yaşanması gerekmiyor. ilişkide olumlu bir duygunun eksikliği de sıkıntı yaratabiliyor.
Bu, çiftlerin içinde herhangi bir duygusal bağın olmaması anlamına geliyor. Söz
konusu gruba eklenmiş olan çiftler birbiriyle şakalaşmıyor, espri yapmıyor,
herhangi bir sevgi ve şefkat göstermiyor, hatta birinin diğerine ilgisi bile
kalmıyor” diyor.
Depresyona
sebep olabiliyor
uzman Psikologlar, danışanlarından edindiği tecrübelere göre ilişkilerinde mutsuz
olan ve sorunlarını konuşamayan çiftlerin çoğunlukta kendilerini kapana
kısılmış, boğulacak gibi biçare hissettiğini belirterek, “Bazı insanlar bu
halde uzaklaşmayı tercih edebiliyor. Bu halde duvar örüp, partneriyle iletişimi
kestiğinde yaşanılanlar karşı tarafın öfkelenmesine ve en ufak bir şeyde dahi
hiddet patlaması yaşamasına neden olabiliyor. alan Teo ve arkadaşları sebebi
ile yaşları 25-75 içinde değişen, yaklaşık beş bin kişiyle yapılan ve on yıl
boyunca takipleri süren bir araştırmanın sonuçlarına göre; bireyin eşi, ailesi
yahut arkadaşları ile olan ilişkisinin kalitesi gelecekte depresyon yaşama
ihtimalini belirliyor. Araştırmada, ilişkilerini pozitif ve destekleyici
şekilde değerlendiren 15 kişiden yalnızca birinin on yıl arasında depresyon
yaşadığı; ilişkilerini zayıf ve düşük kaliteli şekilde değerlendiren kişide ise
aynı durumun yedide bir oranında olduğu görüldüğü ortaya konuyor” diyor.