Tavsiyemiz
Filtreler
Hizmet Kategorileri
Sağlık
blog-image tavsiyemiz

Hamilelikte Kaçınılması Gereken Güzellik Ürünleri

Hamilelikte Kaçınılması Gereken Güzellik Ürünleri

author
Büşra Üzüm
25/10/2024



Bir yetişkin olarak her gün ortalama 8-9 çeşit farklı kişisel bakım ürünü kullanıyoruz. Eğer güzellik bakımlarına daha düşkün biriyseniz elbette sayı artacaktır. Kısaca düşünürsek, yüz yıkama, nemlendirici, güneş kremi, duş söz konusuysa şampuan, saç kremi, şekillendirici saç ürünleri ve elbette makyaj ürünleri…

 

Tüm bunları ve içlerindeki olası zararlı kimyasal içerikleri düşündüğümüz zaman dahi sadece gebelik ve emzirme döneminde değil tüm hayatımız boyunca kullandığımız kişisel bakım ürünleri üzerine daha titiz davranmamız gerektiğinin farkına varıyoruz.

 

Bu elbette, kozmetik ürünlerde bulunan kimyasal içeriklerin her birinin zararlı olduğu anlamına gelmese de pek çoğu ile ilişkili riskler, hamile kadınlar için potansiyel olarak daha tehlikeli hale gelmektedir.

 

Bu noktada tercihleri, toksik maddeler içermeyen markalardan yana kullanmaya çevirmek gerekiyor. Peki kullanacağımız kişisel bakım ürünleri etiketlerini okurken gözlerimiz neyi aramalı? Hangi maddelere şüpheyle yaklaşmalı, hangileri büyük risk taşıyor ve hangileri gerçekten zararlı? 


 


1- Parabenler :

 

Son yıllarda sadece hamile kadınların değil hemen herkesin içinde bulunduğu ürünleri kaçındığı maddelerden biridir. Genel olarak vücut losyonu, şampuan, yüz temizleyici, vücut yıkama, fondöten ve pomatlarda bulunurlar. Parabenlerle ilgili en büyük endişe, kadın üreme sisteminin ve ikincil cinsel özelliklerin gelişmesinden ve düzenlenmesinden sorumlu olan östrojen hormonunu taklit edebilme kabiliyetidir. Bu nedenle pek çok AB ülkesi çocuk ürünlerinde bu maddenin kullanımını yasaklamış.

 

2- Phthalates (Parfüm ve Kokular) :

 

Sentetik kokular, saç spreyi ve ojeler içerisinde çoğunlukla bulunan bir maddedir. Bu maddeler ne yazık ki vücudumuzun normal çalışan hormon fonksiyonlarına müdahele edebilirler. Genellikle kokunun olması cazip gösterilerek etiketlerde kendilerine yer bulurlar.

 

Bu noktada ürün üzerinde içeriğinde parfümün yani kokunun içeriğinin yer alıp almadığını kontrol edin. Bilginin yer almadığı ve kokulu olduğunu da fark ettiğiniz her ürüne de şüpheyle yaklaşın.

 

3- Etanolaminler (MEA / DEA / TEA) :

 

Ürün etiketlerinde genellikle MEA, DEA, TEA, trietanolamin veya dietanolamin gibi isimlerle yer alabilen etanolaminler, organ sistemi toksisitesine ve bazı kanserlere neden olabilmektedir. Pek çok ülke DEA’yı zaten kozmetik ürünlerde yasaklamış. Çünkü yurt dışında yapılan bir çalışma, annenin DEA’ya maruz kalması durumunda, bebeğin hafıza fonksiyonunun ve beyin gelişiminin kalıcı olarak etkileneceğini öne sürmüş. Bunlar genellikle, saç boyaları, fondöten, parfüm, güneş kremi, şampuan ve losyonlarda bulunabilmektedir.

 

4- BHA ve BHT :

 

Genel olarak göz farı, ruj, nemlendirici, bebek bezi kremleri, allık ve pudrada bulunmaktadır.Bu kimyasallar kozmetiklerde bozulmayı önleyici maddeler olarak kullanılır ve ne yazık ki hormonların işleyişinin bozulmasına neden olabilirler. Gelişimsel sorunlara yol açabilecek, hamile kadınları ve bebekleri özellikle savunmasız hale getirebileceklerine dair çalışmalar bulunmaktadır.

 

5- Retinil Palmitat ve Retinol (Vitamin A) :

 

Retinoidler, cilt kolajenin parçalanmasını önleyen ki böylelikle popüler bir anti-aging ürünü haline gelen bir A vitamini türüdür. Normalde gerek sivilceler gerek de yaşlanma belirtilerini önleyici faydaları ile tavsiye edilen bu içerikler, gebelik sırasında yüksek dozda tüketilmesi halinde doğum kusurlarına neden olabilmektedir. Doktorlar, gebelik sırasında bu ürünlerin kullanılmamasını tavsiye etmekteler. Bazı oral retinoidlerin, reçeteli sivilce ilacı Accutane gibi, fetüs için çok tehlikeli olduğu bilinmektedir ve yalnızca hamilelik dönemi dışında veya bunu planlamadığınızda kullanılması tavsiye edilmektedir. Bunlar genellikle nemlendiriciler ve yaşlanma karşıtı cilt bakımı ürünlerinde yer almaktadır.

 

6- Oxybenzone (oksibenzon) :

 

Genelde güneş kremi, nemlendirici ve tıraş sonrası ürünlerde bulunmaktadır. Oksibenzon vücutta östrojen gibi davranabilir ve sperm üretimini etkileyebildiği gösterilmiştir. Ayrıca alerjik reaksiyonlarla da ilişkilidir. Bu maddeyi içeren güneş kremi kullandığımızda cildimiz önemli miktarda oksibenzon emebilmektedir. Bu nedenle çocuklara yönelik üretildiği söylenen güneş kremlerine karşı da şüpheyle yaklaşılmalı ve içerikler kontrol edilmelidir.

 

7-Triclosan (Triklosan) :

 

Genel olarak tıraş kremi, antibakteriyel sıvı sabun, sabun barları ve diş macununda bulunmaktadir. Bu kimyasalın doğum kusurlarından kansere kadar pek çok can sıkıcı sonuçları olabilen hormonal dengesizliklere neden olabilen bir endokrin bozucu olduğuna dair güçlü kanıtlar olduğu belirtilmektedir. Bu nedenle hamile kadınların oldukça dikkatli olması gerekiyor.

 

8- Hydroquinone veya Glutathione :

 

Lekelerin rengini soldurmayı veya cilt rengini açmayı hedefleyen kremlerin içerisinde bulunmaktadır. Hidrokuinon veya glutatyon içermeyen ürünler kullanılmalıdır veya hamileyken bu tip kremleri kullanmaktan tamamen vazgeçmek en iyisidir. Bunun yerine, herhangi bir güneş hasarından veya gebelikle ilgili cilt renk değişikliğinden korunmak için güvenli bir güneş koruyucu kullanabilirsiniz.

 

9- Diazolidinyl Urea (Formaldehyde) / Diazolidinil Üre (Formaldehit) :

 

Genelde güneş kremi, losyon, saç kremi ve şampuan bulunur. Yaygın kullanılan bir koruyucudur ve ne yazık ki Formaldehit bir kanserojendir. Formaldehit madde listesinde görünmez, ancak diazolidinil üre olarak yer alabilir.

 

10- 1,4-Dioxane (PEG or Sodium Laureth Sulfate) :

 

Genelde köpük banyosu ürünleri, şampuan, sıvı sabun ve saçların kolay taranmasına yardımcı olan ürünlerde bulunur. 1,4-dioksan, Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı’na göre olası bir kanserojen olarak sınıflandırılıyor. Ancak bunu herhangi bir madde listesinde bulamazsınız. Çünkü bu kimyasal, sodyum laüret sülfat gibi bazı yüzey aktif maddeler üretmek için kullanılan prosesin yan ürünüdür ve bileşen açıklaması gerektirmeyen tesadüfi bir bileşen olarak kabul edilmektedir.