Tavsiyemiz
Filtreler
Hizmet Kategorileri
Sağlık
blog-image tavsiyemiz

Floransa’da Gezilecek Yerler

Floransa’da Gezilecek Yerler

author
Admin
15/10/2024

Floransa’da Gezilecek Yerler

Rönesans, sanat, kültür ve mimarinin başkenti Firenze yani Floransa’da gezilecek yerler listemizde neler yok ki! Michelangelo’dan Leonardo da Vinci’ye, Dante’den Machiavelli’ye ve Botticelli’ye daha birçok sanatçıya ev sahipliği yapmış Floransa için ‘Sanata aşık şehir’ desek yeridir. Korucu ailesi Medici ve Rönesans ile yeniden doğmuş Floransa sanatın yanı sıra bir dönemde siyasetin ve finansın da en gelişmiş olduğu bölge. Her bir köşesinde dünya tarihine damga vurmuş Floransa gezilecek yerlerini sizler için derledik.

Tüm dünyadan sanat tutkunlarının belki de en favori şehirlerinden olan Floransa’daki Signoria Meydanı yani Lordlar Meydanının her bir köşesinden sanat ve tarih fışkırıyor. Rönesans dönemine ait birçok eserin repklikasının bulunduğu meydanda Michelangelo’nun ünlü Davud heykeli, Bandinelli’nin Herkül’ü, Cellini’nin Perseus’u, Giambologna’nın Sabine Kadınları’nın Kaçırışı eserleri, Ammannati’nin öğrencileri ile birlikte yaptırdığı 16. yüzyıldan kalan Neptün Çeşmesi ve Medici ailesinin törenleri rahatlıkla izleyebilmesi için 14. yüzyılda inşa ettirdiği Loggia della Signoria da bu meydanda yer alıyor. Yüzyıllar boyunca meydanda konumlanmış olan bu eserlerin orijinalleri günümüzde müzelere yerleştirilmiş durumda. Uffizi Müzesi ve Vecchio Sarayı’da Signoria Meydanında yer alıyor.

Pitti Sarayı & Boboli Bahçeleri

1458’de Arno nehrinin güneyine aristokrat Luca Pitti ve ailesi tarafından yaptırılan Pitti Sarayı, 16. yüzyılda İtalya’nın ünlü soylularından Medici Ailesi tarafından satın alınmış. Medici ailesinin yapıya gösterişli bir avlu ve ek binalar inşa ettirmesi ile Pitti Sarayı Floransa’nın yönetim merkezi olarak kullanılmaya başlanmış. 18. yüzyılda Napolyon hükümeti ve 20. yüzyılın başlarında Kral III. Vittorio Emanuele tarafından kullanılan saray dönemin birçok eşyasına ev sahipliği yapıyor. Sarayın içerisinde bulunan Palatine Galerisi, Modern Sanat Galerisi, Porselen Müzesi ve Kostüm Galerisinde geçmiş yüzyıllardan kalan soylu ailelerin eşyalarını ve birçok sanat eserini görmek mümkün.

Sarayın arka bahçesinde yer alan avludaki Baboli Bahçeleri de Floransa şehrinin içerisinde asillerin huzur bulma yeriymiş. Grand dük I. Cozimo tarafından karısı için hediye olarak tasarlanan Baboli Bahçelerinin tasarımı Rönesans stilinde yapılmış ve Roma döneminden kalma heykel ve anıtlar barındırıyor. Baboli Bahçelerini ziyaret etmek isterseniz, saray girişinden ayrı olarak bilet almanız gerektiğini hatırlatalım.

Vecchio Sarayı & Vasari Koridoru

Vecchio Sarayı yani Eski Saray, 16. yüzyıl sonrası Pitti Sarayına yerleşen Medici ailesinin, önceden yaşadığı ve yaklaşık 700 yıl boyunca Floransa’yı yönettiği saraydı. Günümüzde Floransa Belediye Sarayı olarak kullanılan, yapımına 1298 yılında başlanan ve 1314 yılında tamamlanan Vecchio Sarayının iç dizaynını 16. yüzyılda Vasari tasarlamış. Dış mimarisi oldukça minimal olan küçük bir kale ve kuleden oluşan sarayın içerisinde Floransa’nın yönetim kararlarının alındığı ve halk meclisinden oluşan Beş Yüzler Salonu, Floransa’nın eski yapısını gösteren resimler, birçok ünlü ressamın eserleri, Dante’nin ölüm maskesi ve Michelangelo’nun zafer heykeli yer alıyor. Signoria Meydanında yer alan Vecchio Sarayı’nı ziyaret ettikten sonra yanında bulunan Uffizi Müzesine de kolaylıkla ulaşabilirsiniz.

1565 yılında yapılan Vasari Koridoru ise Medici ailesinin eski sarayları olan Vecciho Sarayı ve yeni sarayları olan Pitti Sarayı’nı birbirine bağlayan bir tünel. Vasari Koridoru ile Medici ailesi ve diğer aristokratların halkın arasına girmeden saraylara arası geçiş yapabiliyordu. Arno Nehri boyunca Ponte Veccihi Köprüsü üzerinden geçiş sağlayan, içerisinde yaklaşık 1000 adet sanat eseri barındıran ve Floransa manzarasına açılan pencereler olan yaklaşık 1 kilometrelik bu koridoru ücretli turlar ile gezebilirsiniz.

Ponte Vecchio

Eski köprü anlamına gelen Ponte Vecchio, 1345 yılında Arno Nehri üzerinde Floransa’nın ikonikleşmiş manzarasına karşı kurulmuş. Zamanla çeşitli doğal afetler ile hasar gören köprü birçok kez yeniden inşa edilmiş ve revize edilmiş. İkinci dünya savaşı sırasında tüm köprüleri yıkılan ve bombalan Floransa’da bir tek Ponte Vecciho ve üzerindeki Mannelli Kulesi ayakta kalmış. 1500’lü yıllara kadar demir atölyeleri, tabakhaneler ve kasapların bulunduğu köprüde, dönemin grand dükü 1. Ferdinand tarafından çevreyi kirlettikleri ve kötü koku yaydıkları gerekçesiyle kuyumcular ve zanaatkarlar açılmış. Günümüzde de Avrupa jet sosyetesinin de alışveriş yaptığı Floransa’nın en meşhur mücevhercileri Ponte Vecchio’da yer alıyor.

Uffizi Müzesi

Mediciler döneminde çalışma ofisi olarak 1560 yılında yapımına başlanan ve 1580’de tamamlanıp yönetim merkezi olarak kullanılan, loncaların ve devlet başkanlarının ağırlandığı Uffizi binası Vecchio Sarayının hemen bitişiğinde Signoria Meydanında yer alıyor. Günümüzde dünyanın en eski sanat galerisi unvanıyla, 45 odalı bir müze olarak kullanılan Uffizi’de dünyanın en ünlü sanat eserlerini bünyesinde barındırıyor. İçerisindeki heykel, tablolar ve mücevher koleksiyonlarının yanı sıra eskiden saray olarak kullanılan Uffizi Müzesinin duvarları ve tavanlarındaki işlemeler de gören herkesi büyülüyor. Dünyanın en bilinen sanat eserlerinden Botticelli’nin Venüs’ün Doğuşu, Giotto’nun Ogisanti Madonna, Michelangelo’nun Kutsal Ailesi, Tiziano’nun Urbino Venüsü tablolarının bu müzede yer aldığklarını belirtsek yeterli bizce.

Akademi Galerisi

1784 yılında kurulan Akademi Galerisi, aslında eski Floransa’nın sanat öğrencilerinin toplanabileceği bir okul olarak kurulmuş. Koleksiyonunda çoğunlukla Michelangelo’nun eserlerine yer veren galeride, 1501 yılında Signoria Meydanına konulması için yaptırılan ve yaklaşık 400 sene meydan kalıp sonradan müzeye taşınan ünlü Davud heykelini görmeniz mümkün. Ayıca İtalya’nın yönetici aileleri Mediciler ve Lorraineler’e ait müzik enstrümanları da 1900’lü yılların sonunda Akademi Galerisinin koleksiyonuna eklenmiş.

Duomo Meydanı

Hem yerel halk hem de turistler için deyim yerindeyse şehrin kalbi olan Piazza del Duomo yani Duomo Meydanı, tarihi mimarisi ve önemli yapılarıyla ilk olarak gidilmesi gereken bölgelerden. Katedral meydanı olarak da adlandırılan Duomo, eski şehrin merkezinde yer alıyor. Duomo Katedralinin de içerinde yer aldığı meydanın şirin kafelerinde meşhur İtalyan kahvesini içip sokak sanatçılarını izleyebilirsiniz. Ayrıca birçok hediyelik dükkanının da bu bölgede bulunduğunu hatırlatalım.

Santa Maria del Fiore Katedrali (Floransa Katedrali) & Giotto Çan Kulesi

Floransa Katedrali ya da Duomo Katedrali olarak da bilinen Santa Maria del Fiore, eski şehrin merkezinde Duomo Meydanında konumlanmış. Yapımına 1296 yılında başlanan ve yaklaşık 150 yıl sonra 1436 yılında tamamlanan, siyah beyaz mermer yapısı ile diğer kiliselerden sıyrılan Floransa katedralinin görkemli kubbesinin yapımı için o dönemin çok ilerisinde teknolojik aletler kullanılmış. Eski bir kilisenin üzerine inşa edilmiş olan Floransa’nın ikonik katedrali, en alt katında bu kilisenin kalıntılarını barındırıyor. Katedralin içerisinde yer alan Aziz John Vaftizhanesi, 1296-1436 yılları arasında kubbeye işlenmiş olan Cehennem ve Kıyamet freskleri, vaftizhanenin kapısında yer alan Kıyamet Freski ve girişindeki önemli din adamlarına adanmış olan günün güneşin batışına göre ayarlandığı ve hala çalışan   saat en çok dikkat çeken noktalardan. Duomo katedralinin bodrum katında ise katedralin baş mimarı Brunelleschi’nin mezarı yer alıyor. Floransa katedralinin girişinin ücretsiz olduğunu ve kapıda uzun kuyruklar oluştuğunu da hatırlatalım.

Katedralin hemen yanında yer alan Campanile diğer adıyla Giotto Çan Kulesi, Floransa şehrinin manzarasına kuşbakışı bir seyir sunuyor. Yaklaşık 85 metre yüksekliğindeki ve 414 basamaktan oluşan bu kule adını, mimarı Giotto di Bondone’den alıyor. Katedrali gördükten sonra ek bir bilet alarak çan kulesinin tepesine çıkıp büyüleyici Floransa manzarasını görmeden dönmeyin deriz.

Michelangelo Meydanı

Arno Nehri ve eski Floransa’nın göz alıcı manzarasına şahane bir seyir keyfi sunan Michelangelo Meydanı, bizce özellikle gün doğumu ve gün batımını geçirebileceğiniz en özel noktalardan. Eski şehrin içine aldığı Vecchio Sarayı, Floransa Katedrali, Vecchio Köprüsü, Santa Croce Kilisesine karşı konumlanmış meydanın adı yapımına başlanan ancak sonradan vazgeçilen Michelangelo müzesinden geliyor. Pitti Sarayı ve Vecchio Köprüsünden çok az yürüyerek ulaşabileceğiniz meydan özellikle Çan Kulesi gibi gözlem noktalarına para vermek istemeyen özellikle de turistlerin hem manzaranın tadını çıkarıp hem de fotoğraf çekmeye doyamadıkları Floransa’nın gözde noktalarından.

San Lorenzo Bazilikası & Medici Şapeli

Floransa’nın en eski kilisesi olan San Lorenzo Bazilikası’nın yapımına 15. Yüzyılda başlanmış ve tasarımını Brunelleschi gerçekleştirmiş. Maddi sebeplerden ötürü tamamlanamayan kilisenin en gösterişli kısmı, sonradan Medici ailesi tarafından eklettirilen Medici Şapeli. İçerisinde Medici ailesinden 6 dükün mezarlarının yer aldığı şapel, büyüleyici iç mimarisi ve fresklerinin yanı sıra sanat aşklarına yakışır bir biçimde Michelangelo’nun en önemli eserlerinden ‘Gece Gündüz’e de ev sahipliği yapıyor. San Lorenzo Kilisesi, Medici Şapelinin yanı sıra birçok dini tarihi eşya, mozaikler, freskler ve sanat eseriyle birlikte, 15 bin kitaplık dev bir kütüphaneye de sahip.

Aziz Giovanni Vaftizhanesi

Sekizgen şeklindeki dış tasarımıyla hemen dikkat çeken Aziz Giovanni Vaftizhanesi, Floransa’nın en eski dini yapısı. Floransa Katedralinin yanında yer alan vaftizhane, 1059-1128 yılları arasında inşa edilmiş. Vaftizhane olmadan antik Roma mitolojisi savaş tanrısı Mars’a tapınma amaçlı kullanılan yapıda 13. ve 14. yüzyıldan kalma işlemeler ve mozaikler yer alıyor. Döneminde ünlü İtalyanların vaftiz edildiği bu vaftizhanenin en dikkat çekici özelliği ise yapımı yaklaşık 20 yıl süren ve Michelangelo Cennetin Kapıları olarak adlandırılan bronz kapılar. Yüksekliği beşer metre olan, çeşitli kabartma ve dini figürlerle süslü kapılar, Medici ailesi tarafından 14. yüzyılda Lorenzo Ghiberti’ye yaptırılmış.

Mercato del Porcellino

Vecchio Köprüsünün hemen yanındaki bir yerel bir pazar olan Mercato del Porcellino hem yerel halkın hem de turistlerin oldukça ilgisini çekiyor. İçerisinde özellikle birçok antika ürün vintage eşya barındıran bu rengarenk pazar, alışveriş tutkunları için paha biçilemez fırsatlardan. Mercato del Porcellino’nun turistler tarafından bu kadar dikkat çekmesinin bir diğer nedeni ise aslında bir domuz heykeli. Şans getirdiğine inanılan bu domuz heykelinin ağzına para koyup burnunu okşarsanız şans geleceğine inanıyorlar.

Santa Maria Novella Bazilikası

Floransa için oldukça önemli kiliselerden yapımına 1246 yılında başlanan Santa Maria Novella, kentteki Dominikan tarikatı üyelerinin ana kilisesi. Santa Maria Novella Kilisesi’ne bakıldığında ilk dikkat çeken noktanın duvarlarında yer alan renkli freskler olduğunu söyleyebiliriz. İçeri girildiğinde ise Ucello’nun Yeşil Revak’ı ve Masaccio’nun üçlemesi yer alıyor. Kilisenin arkasında, yapımı için gerekli finans desteğini sağlayan finansörün mezarı bulunuyor.

Santa Croce Bazilikasi

13. yüzyılda inşa edilen ve yapımı 1570’te tamamlanan, Santa Croce Meydanında yer alan Santa Croce Bazilikası ünlü İtalyanların mezarlarına ev sahipliği yapıyor. Tarihin en önemli sanatçılarından Michelangelo, Galileo, Machiavelli, Danta gibi birçok sanatçının anıt mezarlarının ve 270 önemli ismin mozolelerinin bulunduğu Santa Croce Bazilikası’nın içerisindeki fresk ve şapeller de oldukça dikkat çekiyor.