Bayramda Sizi Yollara Düşürecek 10 Vizesiz Yurt Dışı Önerisi
Bayramda Sizi Yollara Düşürecek 10 Vizesiz Yurt Dışı Önerisi
Bayram tatilinin yaklaştığı şu günlerde nereye gideceğinize hala karar veremediyseniz, yurt dışına çıksak diyor ancak vize işlemleri için geç kaldığınızı düşünüyorsanız, merak etmeyin hala daha geç kalmış sayılmazsınız! Zahmetsizce hazırlanıp, sizi bir an önce yollara düşürecek, muhteşem yurt dışı önerilerimiz var.
Yunan Adaları (Rodos, Meis, Kos, Samos, Midilli, Sakız Adası)
Tam olarak vizesiz sayılmaz elbette, ama Yunan Adaları’na gitmenin artık Schengen’den daha kolay bir yolu var. Yunanistan “Kapıda Vize Uygulaması” ile yaz sezonunda kapılarını yakın adalar olan Rodos, Meis, Kos, Samos, Midilli ve Sakız Adası için açıyor. Seyahatinizden en az 36 saat önce yetkili acentaya ilgili belgeler ile başvurduğunuzda, o uzaktan baktığınız adalar bir tık daha yakınınıza geliyor. Bu başvurunun maliyeti ise acentanın talep ettiği ücrete bağlı olarak 50 ila 60€ arasında değişiyor.
Bundan sonra size kalan ise adaya varır varmaz, araba veya motorsiklet kiralayarak, adanın sessiz sakin koylarını keşfetmek, denizin ve yemeklerin tadını çıkarmak. Ancak adalar karşıdan göründüğü kadar küçük değiller. O yüzden günü birlikten ziyade, gitmişken mutlaka birkaç gece geçirin. Hem akşam bir tavernada Yunan müziği eşliğinde keyif yapma fırsatınız da olur.
Ohri, Makedonya
Ohri, deniz seviyesinden 695 metre yükseklikteki Ohri gölü‘nün kenarına kurulmuş, sevimli bir sayfiye kenti. Aynı zamanda denize kıyısı bulunmayan Makedonya’nın en popüler tatil mekanı. Başkent Üsküp üzerinden varabileceğiniz Ohri’de, gölün serin suları, tarihi kalesi, kiliseleri ve tabi ki sıcak kanlı insanları sizi bekliyor.
Ohri Gölü’nde ister yüzün, ister kayıkla bir tur atın. Akşam eğlenmek isterseniz, eski şehrin dar sokaklarında müzik zaten sizi çağırıyor olacak ya da çarşı içinde Balkan müziği eşliğinde gecenize neşe katabilirsiniz. Sabah kahvaltınızı çarşı içinde bulacağınız pastanelerde burek yani börekle yapmayı ihmal etmeyin. Ardından da Zeynel Abidin Paşa Camii‘nin yanındaki çay ocağında bizim için orta demlikten bir çay için. Ayrıca bayram tatilinde rotanızı Ohri’ye çevirdiğinizde, her sene 12 Temmuz – 20 Ağustos tarihlerinde gerçekleşen müzik festivaline de denk gelebilirsiniz.
Lefkoşa / Girne, Kıbrıs
Ne vizeyle ne de pasaportla uğraşmak istemeyenler için Kıbrıs biçilmiş kaftan. Akdeniz’in üçüncü büyük adası olan Kıbrıs’a sadece nüfus cüzdanınızla giriş yapabilirsiniz. Ayrıca kur farkından zarar etmeden, Türk Lirası ile dilediğinizce tatilin tadını çıkarmak da cabası. Tek yapmanız gereken hemen Ercan Havaalanı‘na uçuşunuzu ayarlamak, gerisi kolay. Buradan sonra taksiyle veya araba kiralayarak adada dilediğiniz yere gidebilirsiniz. Ancak hatırlatmakta fayda var, adada trafik sol şeritten akıyor.
Adaya gitmişken önce dünyanın tek bölünmüş başkenti Lefkoşa’ya gidin, şehri dolaşıp, ardından Birleşmiş Milletler kontrolündeki yeşil hattı görebilirsiniz. Daha sonra ise mutlaka adanın en popüler tatil destinasyonu ve liman kenti Girne’ye doğru çevirin yolunuzu. Burada tarihe doyabilir, aynı zamanda da denizin tadını çıkarabilirsiniz. Afrodit’in doğduğu ada aynı zamanda birbirinden güzel sahillere de ev sahipliği yapıyor. Tanıdık bilindik plajların yanı sıra keşfedilmeyi bekleyen birçok plaj adada sizi bekliyor.
Kotor, Karadağ
Hırvatistan Avrupa Birliği’ne tam üye olup, Türkiye’ye vize uygulamaya başlasa da üzülmek yok, çünkü henüz adaylık sürecinde olan komşu Karadağ’ın Türkiye ile vize muafiyeti anlaşması var. Ayrıca Karadağ da Adriyatik Denizi’nin muhteşem kıyılarına sahip. Bir de üstüne Güney Avrupa’nın en büyük fiyordu, yemyeşil doğası, tarihi dokusu ve eğlencesi eklenince doymayın Karadağ’ın tadına. Eğer kendinizi uzun boylu insanların arasında kötü hissetmezseniz tabi. Zira dünyanın en uzun boylu insanları Karadağlılar. Ortalama bir erkek boyu 191 cm iken, ortalama bir kadın boyu 180 cm olduğu söyleniyor. Her ne kadar bu konuda Hollandalılar da iddialı olsa da, Karadağ’a gidip kendi gözlerinizle görmenizi tavsiye ederiz.
Hem doğa hem kültür gezisi olsun, hem deniz hem de eğlencesi de bol olsun diyorsanız, Karadağ mükemmel bir seçim. İstanbul‘dan başkent Podgorica’ya uçup, oradan da kara yoluyla Kotor’a ulaşabilirsiniz. Surlarla çevrili güzel şehir Kotor’a kadar gitmişken, 28 km uzunluğundaki Kotor Körfezi’ni tekne ya da kara yoluyla gezebilirsiniz, her ikisi de bol keyif garantili. Ayrıca Adriyatik’in kıyı şeridinde yer alan Herceg Novi ve Budva’yı da unutmamak lazım.
Saranda, Arnavutluk
Gönüller deniz tatili istediğinde pek de akla gelmeyen bir ülke aslında Arnavutluk. Oysaki ülke henüz keşfedilmemiş birbirinden güzel kıyılara sahip. Arnavutluk’un güneyinde, Yunanistan’ın ise Korfu Adası’nın karşısında yer alan Saranda, Arnavutluk’un gözde tatil yerlerinden olsa da Türkiye’nin henüz dikkatini çekmeyi pek de başaramamış. Gözlerinize inanamayacağınız güzellikteki sahilleri Ksamil, Borsh, Himarë’de denize girmenin tadına doyamayacaksınız. Aynı zamanda UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesi‘nde bulunan Butrin Antik şehri de Saranda’da. „Blue eye“ yani mavi göz olarak bilinen „Syri i kaltër“ su kaynağı ise mutlaka görmek isteyeceğiniz Arnavutluk’un müthiş doğa harikalarından biri. Sahilden uzaklaşıp Arnavutluk’un el değmemiş doğasına da adım atmak için güzel bir fırsat olacaktır.
Mostar, Bosna Hersek
Türkiye vatandaşlarından vize istemeyen bir başka ülke de Bosna Hersek. Ülkenin güzel şehri Mostar‘a yapacağınız seyahatinizde, ne yazık ki hüzün hep yanınızda olacak. Savaşın üstünden yıllar geçmesine rağmen onarılamayan, kurşunlarla delik deşik evler sizi düşünmeye ve geçmişi gözünüzde canlandırmaya itecek. Ama köprüden Neretva Nehri‘nin serin sularına atlayan gençler, eski şehrin atmosferi ve elbette Mostar köprüsünün büyüleyici mimarisi inanın sizi hemen kendinize getirecek. Mostar büyük bir şehir değil, ancak günü birlik bir geziden daha fazlasını hakediyor.
Mostar’a, başkent Saraybosna’ya uçup, oradan tren veya karayoluyla ulaşabilirsiniz. Mutlaka Saraybosna’ya da vakit ayırmayı unutmayın. Eğer vaktiniz varsa Mostar’ın güneyinde, Buna Nehri’nin doğduğu yere kurulmuş 600 yıllık Osmanlı tekkesi Blagaj’a ve eski bir Türk köyü olan Poçitel’e de uğrayabilirsiniz. Mostar’da mutlaka soğan, kaymak ya da ajvar eşliğinde sunulan Boşnak usulü köfte Ćevapi ve satır ete benzeyen 10-15 cm genişliğinde disk şeklinde bir köfte olan Pljeskavica’dan yemelisiniz. Yemeğin ardından da kava yani Boşnak kahvesi ile keyfinizi tamamlayın. Sabahları ise Burek tüm Balkan ülkelerinde olduğu gibi kahvaltınız olsun.
Belgrad, Sırbistan
Balkanlardan gelen soğuk hava dalgasına inat, gelin biz Balkan ülkelerine gidelim. Bunlardan Sırbistan vizesiz girebileceğimiz ülkelerden bir diğeri. Haftasonu kaçamağı veya bayram tatilini değerlendirmek için kültür tutkunlarının mutlaka gitmesi gereken bir destinasyon.
Tuna ve Sava nehirlerinin buluştuğu noktada kurulu başkent Belgrad, tarihi geçmişten günümüze kadar korumayı başarmış. Beyaz şehir manasına gelen Belgrad’da sokaklarda keşfedilecek birçok tarihi yapı sizi bekliyor. Şehri gezmenin en güzel yolu yürümek, ünlü Kale Meydanı’ndan başlayarak bolca yürümeyi ihmal etmeyin. Diğer bir alternatif ise 2 numaralı tramvaya binerek hızlı bir panoramik şehir turu yapmak. Hava sıcak bu kadar da yürünmez, biraz serinleyelim derseniz, Sava Nehri’nin oluşturduğu adacık olan Ada Ciganlija’ya gidip, kalabalığa aldırış etmeden, yazın ve nehrin keyfini çıkarabilirsiniz. Akşam için ise gün batımını kalede izledikten sonra, Skadarska Caddesi‘ndeki restoranlardan birinde oturup hem yemeğe hem de müziğe doyun. Ayrıca Belgrad’ın gece hayatı da pek meşhur bizden söylemesi.
Beyrut, Lübnan
Eğer Avrupa ve Balkanlar pek de dikkatinizi çekmiyorsa, o zaman sizi Ortadoğu’ya alalım. Hem Ortadoğu hem de Akdeniz’in havasını içine çekebileceğiniz, İstanbul’dan sadece 1 saat 45 dakika uçuş mesafesinde olan Lübnan, sizin için güzel bir alternatif olabilir.
Lübnan uzun seneler süren iç savaşın ardından yaralarını hızla sarmaya çalışıyor. Savaştan önce Ortadoğu’nun Paris’i olarak bilinen başkent Beyrut, eski şaşasını yeni inşa edilen modern binaları ile kazanma hedefinde. Sokaklarında sürekli askerlerle karşılaşıyor olsanız da korkulacak bir durum yok, Beyrut güvenli bir şehir. Ayrıca halkı da hoşgörülü ve sevecen. Şehrin merkezi Downtown, yoğunlukla Müslümanların yaşadığı Hamra ve gece hayatının çekici semti Gemmayze’ye yolunuz mutlaka düşecektir. Mutlaka sokak aralarında dolaşın. Akşam üzeri kordon boyu yani Corniche’de yer alan Güvercin Kayalığı‘na (Pigeon Rocks) gidip hemen ardından bir kafeden oturup gün batımını izleyin. Lübnan mutfağının nefis mezeleri tabule, humus, semsek (labneli börek), ekşili yaprak sarma, zahter salatası, falafel ve daha nice lezzetlerini tatmak için Achrafiye’ye gidin. Beyrut’un hatırı sayılır bir gece hayatı var. Yemekten sonra yolunuzu Gemmayze’ye düşürün. Beyrut’un dışında da yapabileceğiniz pek çok aktivite var elbette. Harisa Heykeli, Jeita Grotto ve Byblos da listenizde bulunsun.
Kazablanka, Fas
Çok yakın olmasa da vizesiz seyahat edebileceğiniz güzel ülkelerden bir diğeri de Fas, yani kendi dillerinde en doğudaki anlamına gelen El-Magrip. Fas’ta en ekonomik ve direk uçabileceğiniz Kazablanka, konumu itibariyle de pek çok avantaj sunuyor. Kazablanka çok eski bir yerleşim değil, dolayısıyla şehirde yapılacak çok şey bulamayabilirsiniz. Ancak Kazablanka’ya kadar gelmişken, kentin ününü borçlu olduğu „tekrar çal Sam“ repliğiyle hafızalara kazınan Kazablanka filminin setine, yani Rick’s Cafe’ye uğramak isteyebilirsiniz. Ardından araba kiralayıp Atlas dağlarını aşarak uçsuz bucaksız çöllere kadar ülkeyi baştan sona gezebilir, isterseniz de okyanus kıyısındaki Essaouira, Agadir gibi şehirlerde tatilin keyfini çıkarabilirsiniz. Zaman sıkıntınız yoksa başkent Rabat, kendine has otantik dokusuyla Marakeş ve tabakhaneleriyle bilinen, her haliyle size fotoğraf karesi gibi görünecek Fes’i de programınıza dahil edebilirsiniz.
Batum, Gürcistan
Vizesiz giriş imkanı sunan komşu ülke Gürcistan’ı da unutmamalı. Sarp sınır kapısından kara yoluyla veya Batum uluslararası havaalanından ulaşabileceğiniz ülkeye nüfus cüzdanınızla da girebilirsiniz. Hatta öyle ki Hopa’ya gitmek için bile Batum Havaalanı’nı kullanabiliyorsunuz. Hal böyle olunca bayram tatilinde rotanızı doğu Karadeniz ile birlikte Batum’a çevirmemek olmaz.
Son senelerde oldukça gelişen ve modern bir görünüm kazanan Batum, Karadeniz kıyısında bir liman şehri. Batum’da ister denizin tadını çıkarın, ister dünyanın en büyük parklarından biri olan Botanik bahçeyi ziyaret edin. Ama mutlaka liman boyunca yürüyüşler yapıp, şehrin ünlü meydanlarını dolaşın, sonra da ara sokaklarında kaybolup şehrin ritmini içinizde hissedin. Akşam keyfinizi ise liman boyunca sıralanmış kafelerde içeceğiniz Türk kahvesiyle taçlandırmayı unutmayın.