Meditasyonla Depresyon Tedavisi
Meditasyonla Depresyon Tedavisi
Meditasyonun yararları arasında en çok bilineni, ruhsal dinginliği sağlamasıdır. Ruhsal olarak dinginlik kazanan bir insanın depresyona girmesine imkan yoktur. Bu nedenle Meditasyonla Depresyon Tedavisi konulu makalemizi dikkatle okuyarak, ilaçsız da depresyondan kurtulabilirsiniz. Yapılan tüm klinik çalışmalar depresyon tedavisinde, meditasyonun yararlı olduğunu göstermiştir. Özellikle farkındalık meditasyonunun, olumsuz düşünme, ruminasyon ve odak eksikliği gibi depresyon belirtilerini azaltmada güçlü bir etkisi olduğu gösterilmiştir.
Meditasyon depresyon tedavisinde etkili olabilirken, tedaviye dirençli depresyonu olanlarda bile işe yarar. Fakat meditasyonun nasıl yapılacağını milyonlarca insan ya bilmiyor ya da yanlış biliyor. Bu makalede onun yöntemlerini de anlatacağız. Uzmanlar diyor ki, meditasyonla depresyonun tamamen tedavi edilmesi için terapi ve muhtemelen diğer geleneksel yöntemlerle birlikte kullanılmalıdır. Yani bize de gelin, demek istiyorlar. Oysa meditasyon kalabalık istemez. O sizin içsel yolculuğunuzdur ve bu yolda sizden başka koca evrende tek bir canlı olamaz. Sadece bu yolda siz tek başınıza yürüyeceksiniz. O yüzden dik durun.
Meditasyon Nasıl Yapılır?
1- Dik durun. İçsel yolculuğa otururken temizlenin, temiz ve rahat giyinin. Yanınızda kimse olmasın. Dik oturun. Böylece omurgayı dik hale getirirsiniz, bu ne işinize yarayacak? Açıklayalım: Dik durursanız, kuyruk sokumundan beyin bölgesine çıkan yolu otoban gibi açmış olacaksınız. Orada “prana” hayat enerjisi akar. Amacı sürekli yukarı çıkmak ve beyne ulaşıp orayı şişmek çakma misali aydınlatmaktır. Bazı çalışmalar, dikkatli meditasyonun depresyonla mücadelede etkili olduğunu ve özellikle majör depresyon dönemlerini yaşayanlar için nüksü önlemede etkili olduğunu göstermiştir. Meditasyonla depresyon tedavisi sizin en küçük ödülünüz olacaktır. Asıl ödülünüz kişisel olgunlaşma ve hatta bilgelik olacaktır. Bazı ufak tefek sağlık yararlarının sözü bile olmaz.
2- Dikkatlerinizi cezbetmeyecek bir oda seçin. Odada mümkünse hiç bir şey olmasın. Ustaların Himalaya gezintileri ve mağara yaşamları boşuna değildir.
3- Işık olmasın. mümkün mertebe ışık ve ses olmasın. Bazıları müzikle meditasyon yapmaya çalışırlar davul gibi bir zihinle kalkarlar. Sonra meditasyon işe yaramadı derler. Tabi işe yaramaz, sen meditasyon yapmamışsın ki? Boş boş oturup müzik dinlemişsin. Sonra kafan davul gibi şişmiş ve sen bu işin başında iken pes etmişsin.
4- Mantralı veya mantrasız meditasyon yapın. Mantra kutsal kelime demektir. Hintliler, Japonlar, Tibetliler ve Çinliler AUM mantrası “OM” kullanırlar. Bu 3 harf, yaratıcı, yürütücü ve yok edici anlamına geliyor. Bizde buna gerek yok. Biz zikir çekmeyi tercih edelim. Allah’ın 99 ismi bariz ortadadır. Onların içerisinden, en çok ihtiyacımız olanı seçip zikredelim. Elimizde bir tespih olabilir veya zikirmatik olabilir. Fark etmez. Yeter ki içsel yolculuğumuza çıkalım. Şekilciliğin önemi yok.
5- Bir noktaya odaklanın. Ya da gözlerinizi kısın ve alnın orta noktasındaki 3.göze odaklanın. Cennette insanlar, bu gözü kullanacaklar şeklinde güçlü rivayetler var. Siz de içeriden iki kaşınızın arasına odaklanın. 3 aya kalmadan, orada bir pencere açıldığını göreceksiniz. Bunu bizzat sizin deneyimlemeniz gerekli. Siz bunu deneyimleyince, içsel yolculuğun tadına varacak ve daha ilerlemek isteyeceksiniz.
6- Meditasyonu ya da yerli tabirle içsel yolculuğu her gece 20 dakika yapın. Sonra 30 dakikaya çıkarın. Sonra 47. dakikaya çıkarabildiğinizde “Samadhi ” adını verdikleri “hal” içine gireceksiniz. Bu hal aydınlanma halidir. Tamamen dışarıdan bedeninizi gözlemleyeceksiniz, dilerseniz ufku genişleterek daha da geliştirin. Mahallenizin, şehrinizin ülkenizin hatta dünyanızın dışına çıkabilirsiniz.
7- Meditasyon yaparken nefesinizi kontrol altına almayın. Onu izleyin. O kendi kendine doğal olarak çalışacaktır. Ona müdahale ettiğinizde her şey berbat olur. Hayat da öyle değil mi? Doğallığını bozduğunuz her şey mahvolmuyor mu?
Meditasyonun En Can Alıcı Noktası
Siz meditasyona otururken, çok yoğun bir şekilde, zihninize abuk sabuk düşünceler ve görüntüler gelecektir, sizi alıkoymak için özel tasarlanmış bir kumpastır bu. Zihin sizin rahatlamanızı istemez. Programı öyledir. Sizi kölesi haline getirmek ister. Sizi yönetmek ister. Ego tam olarak budur. Egonun annesi zihindir. Zihnin annesi egodur. Bu nedenle, gelip geçen vizyonlara sakın takılmayın. Dikkatiniz verdiğiniz an, kayarsınız. Meditasyon halinden düşersiniz. Olsun, yine devam edin. Dikkatinizi ve ilginizi yine 3. Göze çevirin. Düşünceler sizi rahatsız etmek için saldırılarını arttıracaklar. Yüzlerce sineğin sizin etrafınızda dolaşması gibi bir durum bu… Ama siz zihnin efendisi olarak bunlara ilgi göstermeyeceksiniz. Sizin ilginizi yok olunca, bu görüntüler ve düşünceler de yavaşça eriyip gidecekler.
