Antakya Gezilecek Yerler
Antakya Gezilecek Yerler
Antakya Gezilecek Yerler yazımızda aslında sadece görmenizi tavsiye ettiğimiz yerleri değil, aynı zamanda en lezzetli yemekleri tadabileceğiniz nokta atışı yerleri de size yazacağız. Biz burayı burada yaşayan bir arkadaşımızın notları ile gezmiştik, yani “bir bilene sorduk” ve güzel şeyler yiyip içtik. Bu nedenle şimdi o harika tatları ve yerleri keşfetme sırası sizde!
Antakya Kaç Günde Gezilir?
Bu yazıda anlattığımız yerlerin tamamın görmek, yemekleri tatmak istiyorsanız 2 gece 3 gün kalmanız lazım en azından. Çünkü bazı yerler biraz daha uzakta ve yolda da vakit geçireceksiniz. Ayrıca keyif yapmaya da vakit ayırmak lazım değil mi?
Antakya’ya Hangi Mevsimde Gidilir?
Burası tabii coğrafi konumu itibariyle yazın son derece sıcak ve nemli. Bu nedenle aslında gezmek için en güzel zaman ilkbahar ve sonbahar. Ancak kışın da soğuk olmadığından neden olmasın diyoruz…
Antakya Gezilecek Yerler
Merkezdekiler
Hatay Arkeoloji Müzesi
Açılışı burası ile yapmamızın bir sebebi var. Çünkü biz bu kadar görkemli bir müze çok az gördük! Özellikle mozaikler resmen bizi bizden aldı diyebiliriz… Tabii iş sadece mozaikle de kalmıyor, bölgenin tüm tarihine ışık tutan, yönlendirmeler ve açıklamalar ile harika müzecilik örneği burası. Bu nedenle gezmesi bizim 4 saatimizi alan bu müzeye mutlaka ama mutlaka gitmenizi öneriyoruz.
The Museum Hotel Antakya
Antakya Gezilecek Yerler yazımızı okurken “ne yani otel mi gezeceğiz?” diyor olabilirsiniz şu anda. Ancak burası sıradan bir otel değil! Çünkü tamamen çelik iskelet ile kutu biçimli odalardan oluşan ve altında antik kent yerleşimi olan son derece enteresan bir yer burası. Bu nedenle aslında otel değil tarihi bir yer geziyorsunuz ve gezerken de kafayı yukarı kaldırdığınızda “yahu keşke paraya kıysaydık da burada kalsaydık” deme ihtimaliniz var bizim gibi… Ayrıca kafesinde bir kahve molası vermeyi de unutmayın.
Antakya Uzun Çarşı
Türkiye’deki hemen hemen çoğu yerde bu tip çarşılar vardır bilirsiniz. İşte Antakya’da da aradığınız her şeyi bulacağınız çarşı burası. Tabii buraya gelirken aynı zamanda aşağıdaki tatlı ve tepsi kebabı tavsiyelerimizin de burada olduğunu unutmayın. Yani boşa tavsiye etmiyoruz, var bir bildiğimiz (iyi yedik itiraf edelim). Ayrıca Çınarlatı’nda künefenizi yerken, bir yandan çay kahve molası da vermenizi öneririz.
Habib-i Neccar Camii
Burası ziyaret için önemli bir yer. Çünkü Anadolu’da yapılan ilk cami burası. Bu nedenle gitmişken mutlaka görmenizi öneririz. Ayrıca cami, kilise ve sinagogun aynı yerde olduğu bir sokak varmış, orası nerede acaba diye aramanıza da gerek yok. Çünkü orası tam olarak burada… Yani Anadolu’nun kadim kültürü ve tarihini Antakya bizlere görkemli bir şekilde gösteriyor gerçekten.
Antakya Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Müzesi
Bu tip şeylere merakınız varsa şöyle bir yarım saatlik tur atmanızı önerebiliriz burası için. Çünkü aromatik ve şifalı bitkiler dünyası gerçekten ayrı bir alem gibi göründü bize gezerken. Ayrıca güzel kokular da sizi bekliyor.
Saint Pierre Kilisesi Anıt Müzesi
Bu sefer de özellikle Hristiyan olan insanlar için son derece önemli bir yere geldi sıra. Çünkü burası Hristiyan’ların ilk mağara kilisesi olarak biliniyor. Bu nedenle sürekli kalabalık grupların ziyaret ettiği kritik bir yer. İnancınız ne olursa olsun bu tip nadide yerleri mutlaka görmenizi öneririz. Ayrıca ulaşımı da kolay ve müze kart geçerli.
Merkezden Uzakta Olanlar
Harbiye Şelalesi
Burası nasıl anlatsak tam emin olamadık. Ancak şöyle diyelim, mekan tam bir doğal güzellik ve her yerden irili ufaklı şelaleler ile sular akıyor. Yani bir huzur mekanı… mı acaba? Çünkü o kadar fazla işletme sağa sola yerleşmiş durumdaki doğal güzelliklerin tadna varmak açıkçası bizim için biraz zor oldu. Ancak yine de ben bu güzelliklere bir şekilde odaklanırım, etraftaki düzensizlik çok problem olmaz diyorsanız bir uğrayın deriz.
St. Simon Manastırı
Antakya’da 479 metre rakıma tırmanıp hem bu ören yerini, hem de manzarayı mutlaka izlemenizi öneriyoruz. Çünkü manastırın çoğu artık yıkılmış olsa da çevre düzenlemesi güzel ve etraf bakımlı. Ayrıca tarihi yönden de burası önemli bir yer. Zira Türkiye İnanç Turizmi Haritası’nda yer alan bu güzide yer, Saint Simon’un yaşadığı ve görülmesi gereken bir mekan.
Musa Ağacı
Anlatılanlara göre, burada buluşan Hz. Hızır ile Hz. Musa birlikte dağa çıkarlar ve bu ağacın bulunduğu noktaya geldiklerinde Hz. Musa elindeki asayı toprağa saplar ve eğilip su içer. Tekrar dönüp baktığında asanın yeşerip fidana dönüştüğünü görür. Halk arasında ab-ı hayat suyundan can bulan fidanın binlerce yılda gelişerek bugünkü halini aldığına inanılmaktadır.
Geldiğinizde Anadolu’nun güzel çınarlarının ne kadar önemli olduklarını, etraflarına can verdiklerini bir kez daha görüp gezinize mola verebilirsiniz.
Vespasianus Titus Tüneli
Samandağ’da bulunan Titus Tüneli’ne Antaya merkezden 45 dakikalık araba yolculuğu ile ulaşılıyor. Yani gitmeden önce “bu kadar yol gitmeye değer mi?” diye düşünebilirsiniz, bu nedenle öden söyleyelim evet kesinlikle gidin görün. Çünkü zamanında şehri sel ve taşkınlardan korumak için yaptırılmış bu tünel ve kanallar gerçekten de enteresan yerler. Ayrıca buraya ulaşmak için aracınızı bıraktıktan sonra 15-20 dakikalık bir hafif rampalı yürüyüş sizi bekliyor. Bu nedenle yanınıza su almanızı öneririz.
Beşikli Mağara
Antakya Gezilecek Yerler yazımızın son mekanına geldi sıra. Burası aslında Titus Tüneli ile aynı yerde. Ancak oraya giderken yolun çatallandığı yerden sağa devam ederseniz buraya ulaşıyorsunuz. Bu nedenle her iki yeri de görmeden dönmeyin deriz. Ayrıca Beşikli Mağara ilk görüşte şaşırtıcı derece enteresan bir yer, yani zamanında bu mezarlar bütününü buraya nasıl yapmışlar diye düşünmemek elde değil…
Antakya Yemek Yerleri – Antakya’da Ne Yenir?
Aslında yazımızın gezilecek yerler kadar diğer önemli kısmı da burası. Çünkü Antakya tam bir gastronomi noktası! Bu nedenle biz gezerken yemek tadımlarımızda “yok artık!” diye diye yedik içtik, tam biz lezzet şöleniydi… Şimdi en beğendiğimiz yerlerden sizlere kısaca bahsedeceğiz.
Tatlı
Direkt tatlıdan başlayalım mı? Peki, Antakya’ya geldiniz ve künefe yemeden dönülür mü? O zaman direkt Çınaraltı Künefe Yusuf Usta’ya gidin ve şimdiye kadar yediklerinizi unutun. Çünkü biz künefeyi çok tatlı aşırı şerbetli bir şey sanıyorduk, oysa ki bol peynirli ve daha az şekerli mükemmel bir şeymiş! Yeri de tam Antakya Uzun Çarşı içinde diyebiliriz.
Mezeler ve Ana Yemek
Gelelim meze ve ana yemeklere. Bu kısım için alternatifler biraz daha fazla ve özellikle bir yeri sadece burada yaşayan insanlar biliyordur diye düşünüyoruz!
Tepsi kebabı ile başlayalım ve meşhur iki yer haricinde adı neredeyse hiç bilinmeyen ancak burada yaşayanların tercih ettiği bir kasaptan bahsedelim size. Yani Antakya’da tepsi kebabı nerede yenir? Şuralar yenir: Antakya Uzun Çarşı’ya girin, ara sokaklarda şöyle bir kaybolun ve yorulun biraz, sonra da kokuya doğru gidin… Karşınıza Pöç Kasap ve Kebap Salonu ile Aydın Kasap ve Kebap Salonu Çıkacak. Google Maps konumları için isimlerine tıklayabilirsiniz. Ancak bize size bunlar haricinde, Pöç Kasap’ın sırasında bulunan (2-3 dükkan yanı) minicik bir kasabı da tavsiye ediyoruz. Burası neredeyse hiç bilinmeyen ancak nefis tepsi kebabı yapan ufacık bir dükkan. Bulmak için sırtınızı Pöç’e verin, sağdan 2-3 dükkan yanında.
Sıra geldi mezelere. Çünkü Antakya mutfağı demek aslında nefis mezeler demek… Size mezeleri ve yerel mutfağı tatmanız için üç mekan önereceğiz. Hepsi de gayet başarılı ve birkaç gün kalacaksanız tamamına gitmenizi öneririz. İlk yerin adı Müzeyyen Antakya. Burası meyhane formatında bir yer aslında ve yemekleri harikaydı! İkinci yer ise Unesco Hatay Gastronomi Evi. Burada da yerel mutfağın tamamını tadabilirsiniz ve özel lezzetler için bizce gidin. Son yer ise Luwi Antakya Restaurant ve yemeklerin kalitesi bir yana, canlı müzik eşliğinde mükemmel bir ortam sizi bekliyor.
